Ali yenilenen sayfasına düşen resimde ki kızla nefesi kesildi. Profil ismine gözü kayınca gördüğü isimle hayal kırıklığına uğradı.
Ela.
Takip ettiği onlarca güzel zel vardı ama bu kızın abartılı bir güzelliği olmasa da sebepsiz bir çekimi hissediyordu ona karşı. Kız aşırı doğaldı. Hazır cevaptı. Fazla tersti. Ama çok da tatlıydı aynı zamanda.
Ekranı yakınlaştırıp hafif gülümsemesinin belli belirsiz halinden yüreklenerek hemen mesaj attı. Ama bu konuşma da elinde patlamıştı.
Ne yapsa kızın sularına giremiyordu.
Aramamıştı da hala.
Onunla konuşurken birkaç kızla da konuşuyordu ve onlar görüşmek için can atarken. Ela'nın henüz daha sesini bile duyamamıştı.
Acaba sesi nasıldı? Diye düşünmeden edemedi Ali. Ali yine de pes etmeyecekti. Madem hanımefendi zordu. Ona da değişiklik olmuş olurdu. Zaten kolay kızlardan da sıkılmıştı.
yani aklınca taktik işletiyordu kız. kaçan kovalanır. geri dur o zaten gelir gibi.
Bak çevrim içiydi ama hala ne aramış. Ne de cevap verme zahmetinde olmuştu. Neyse Türkan vardı. Onu arayacaktı. Biraz fazla geveze olabilirdi ama yatakta iyi iş çıkarıyordu.
***
Aradan geçen iki günde her iki tarafta sessizlik içinde kalıp bir birleri ile iletişime geçmemişlerdi. Zaten Ali yazmadan kızın mesaj attığı da olmamıştı daha önce. Günlerden Cumartesi idi ve Ali maalesef nöbetteydi. En iyisi Ela'yı boş verip fenalarla vakit geçirmekti. sonuç olarak o kaybederdi.
Ela için ise şu iki gün tam bir sınavdı. O kendini beğenmiş dangozu aramamak için kendiyle büyük bir savaş vermiş ve iki gündür bunu başarmıştı. Bugün cumartesiydi ve kendini oyalayan bir işi de yoktu. Ne yapsam da meşgale bulsam diye düşünürken kapı da Elif bitmişti. İki kuzen de sahile gitmeye karar verdiler.
"Sen de bir şey var." Dedi Elif emniyet kemerini takarken.
"Ne gibi?"
"Fazla dalgınsın ve kendi kendine konuşup duruyorsun."
Ela kuzenine döndü. Galiba kafa karışıklığını bu tatlı bilmişe anlatsa biraz rahatlardı.
"Doğru bildin."
Elif kaşlarını çatıp araç kullanan kuzenine döndü.
"Şaka yapıyorsun?"
Ela umursamazca omzunu silkti.
"Ben biri ile konuşuyorum." Dedi.
Elif şaşkınlıkla kuzenine döndü. Aslında bu şaşılacak bir şey değildi ama Ela daha önce bir çocuğu çok sevip o tarafından aldatılınca bir daha erkeklere tövbe etmişti. Ne onunla tanışmak isteyenlere ne de ailesini gönderen bir çok talibini geri çevirmişti. Yengesi kesinlikle evde kaldığı için başının etini yiyip duruyordu bu konuda. Ama bütün bu hikayeyi Elif bildiği için sadece o kuzenini ablasını anlayabiliyordu.
"Gerçekten mi?" diye şakıdı Elif. "Ne nasıl oldu bu. Adı ne nasıl tanıştınız?" diye sorularını sıralamaktan da geri kalmadı.
Ela Ali'yi anlatırken elif de kuzenini dikkatle dinliyordu.
"İşte böyle iki gündür konuşmuyoruz." Deyip ekşi bir tat varmış gibi yutkundu. "Zaten bir şey olacağı da yoktu." Bu sıra da trafik şubenin önünden geçiyorlardı ve bir trafik aracı da ali yoldan gidiyordu. Ela'nın gözleri gayri ihtiyarı aracı kullanan kişiye kaydı. Ali miydi o?
"Ali mi o?" dedi telaşla birden vücudun da dolaşan kan basınç oluşturmuştu.
"Hani nerde?" dedi Elif telaşla.
"Yan yolda ki trafik aracında. Yani o galiba."
Elif hemen atladı.
"Yavaşlasana. A bak kavşaktan döndü arkamızda. "Ela'da bu arada dikizden kontrol ediyordu. Trafik aracı hızlanmıştı birden. Yani Ali de fark etmişti. Önünde giden aracını plakası Ela mıydı o? Birden gaza bastı. Ela sola sinyal veriyordu muhtemelen ileri ki ışıklardan şehir merkezine gidecekti ama izin vermedi Ali. Işıklarda durup sağ şerit dolunca ve ela ile yan yana gelinceye kadar yan şeride geçmedi.
Sağa döndüğünde gördüğü Ela idi. Saçları salınmış açık penceresinden içeriye dolan rüzgar saçlarını havalandırıyordu. Ve o da daha fazla dayanamayıp ona baktı. Aliydi.
Ali camı açıp kocaman sırıttı.
"Selam"
Eda'da gülümsedi hafiften. "Selam."
Ali hızlıca ışıkta kalan süreye bakıp tekrar kıza döndü. 10 saniye vardı.
"Nere gidiyorsun?" dedi merakla.
Ela cevap vermedi sadece gülümsedi. Yeşil yanmıştı ve Ali düm düz giderken Ela şehir merkezine kırdı direksiyonu. Ali'nin de aklını başından alarak.
olacak iş değildi. ayarlasalar bu şekilde zor denk gelirlerdi. ikisi de bir birinden habersiz ama bir birlerini düşünerek uyandıkları sabahta denk gelmişlerdi.
şans mıydı?
yoksa biz fazla mı kaderciydik...
****