KESİT
Hayatın da beklenmedik olumsuzluklar olunca şirketinin ortağı olan İtalyan şirkete geçiş yapıp Ülkeden ayrılmak isteyen Defne. Yönetici konumunda olduğu şirketten diğer şirkete asistan olarak gider ve hayatını düzeltmeye çalışır. fakat Buz dağı olan patronunun ilgisini çektiğini farketmez
Defne ve Armando
-Şimdi söyle bakalım Dafne, neden beni kışkırtıyorsun? sorusuyla büyükçe yutkunmak zorunda kaldım. Amacım asla onu kışkırtmak değildi aslında.
-H-hayır e-efendim ben bir şey yapmıyorum. hayatımda ilk defa kekeledim desem yeridir aslında. şuh bir kahkaha atıp bir adım daha yaklaştı
-Sen tam bir şeytansın Dafne! beni kışkırtıyorsun!
-Ne yaptığımı bilmiyorum efendim? Gerçekten de ben ne yaptığımı bilmiyordum. Kocaman gözlerimi mümkünmüş gibi daha da açarak ona bakıyordum
-Ahh biliyorsun MİO ANGELO! İyice olduğum yere sinmiş söylediklerini idrak etmeye çalışıyordum. Hayatımda ilk defa böyle hissediyordum, ne oluyordu bana. Sırtım duvarla buluştuğunda Armando da dibime girip eğildi kulaklarıma ve
-Şimdi değil ama sonra sadece benimsin! Diyip omzumdan aşağı düşen askımı düzeltti ve köprücük kemiğimin hemen üzerinde olan dövmemi öpüp odadan çıktı.
Gülce ve Dante
O kim oluyorda bana herkesin içinde bağırıp gidebiliyor. Az önce yaşadıklarımı düşününce bütün bedenim titriyor sanki içimden başka bir şey çıkıyordu. Az önce girdiği odaya doğru adımladım, asistanı beni durdurmak istedi ama ben onu asla dinlemeyip bir hışımla açtım kapıyı
-Sen kim oluyorsunda herkesin içinde bana bağrıyorsun? Odada kocaman bir masa ve etrafında aynı onun gibi takım elbiseli tuhaf adamlar vardı. Beni görünce birde hakkıymış gibi sinirlendi beyfendi
-Bu odaya nasıl girersin? Yandan başka bir adamın bana dediği şeyle öfkeyle ona döndüm-Kes be sesini! Diyip karşımda duran Bay Ego ya döndüm
-Bana bak beni o ucuz kadınlarınla karıştırma! Benim damarıma da basma, yoksa belinde süs niyetine taşıdığın o silahla kafana sıkarım kimsede bir bok diyemez! Anladın mı haddini bil Dante! Masada duran şarabı da üstüne boca edip çıktım.
Oh be!