Hicran çoktan boğulmaya başlamıştı. Alışverişten nefret ederdi. Etrafına baktı. Herkes tepelerinde dikilmiş onlara bakıyordu. Dışarı çıkmak istiyordu. Derin bir nefes aldı. "Efendim ne ikram edelim? Soğuk ya da sıcak içecek?" "İki Türk kahvesi alalım" dedi Levent yine aynı şeyi yaparak. Hicran'a sormadan onun yerine de karar veriyordu. Artık Hicran'ın elini tutmuyordu. Kıza doğru koltuğa kolunu koymuştu. Bu bir erkek için sahiplenme gösterisiydi. Yanındaki kadınla birlikte olduklarının göstergesi. Omzundaki elden rahatsız olmuştu. Samimiyetten değil emrivakiden hoşlanmamıştı. İzin almamıştı elini tutmak için. Elbette sevgili gibi davranacaklardı ama bunun için bile izin almalıydı. Eğer elini tutması gereken kendisi olsaydı izin alırdı. Ama bir erkek sevgilisi olduğu için kasılma, ona dok

