Levent hayranlıkla karışık bir şaşkınlık duyuyordu. Hayatında gördüğü en dobra insanlardan birisiydi. Böyle tersler gibi konuşması hoşuna hem gitmişti hem de gitmemişti. İlk defa böyle biriyle karşılaşıyordu. Elbette aralarında bir sözleşme vardı. Ve ailesinden kurtulabilmek için şu anda tek çaresi Hicran ile olan ilişkisinin yolunda gitmesiydi. Onun konuşma şekline, düşüncesine, düşünceli haline hayran kalmıştı. Ama içten içe başka bir erkeği düşünmesine de sinir olmuştu. Bu erkek şoförü bile olsa! Telefonunu eline aldı, şoförünü aradı. "Galip kahvaltı yaptın mı?" dedi ciddi bir sesle. Bu birazda olsa kendi üstünlüğünü gösterme çabasıydı. Telefonu kapatıp kahvaltısına da devam etti. Hicran’a bir şey söylemedi. Ama bu tavrı Hicran’ın çok tuhafına gitmişti. Kızmış mıydı anlamıyordu. “Bur

