Emir Ali’nin boynunu, yüzünü tırmalayan Testere’yi öldürmesin diye adamın üzerinden sökerek alan, bu sırada daha çok çizilmesine neden olan yine Kerimhan’dı. Kübra, kediden pençe yiyince ciyaklayarak geriye sekmiş, hayvana seslenip dururken bir kez daha yanaşmaya cesaret edememişti. Kerimhan kediyi ensesinden sertçe yakalayıp adamın üzerinden söküp alırken “Vurmayı aklından bile geçirme! Kübra üzülür,” diye uyarmayı da ihmal etmemişti. Emir Ali, masadan aldığı peçeteyle boynundan akan kanı silerken “Aşısı tam mı lan bunun?” diye sordu. Kediye takıldığı yoktu. Kendi de kedi seviyordu, kız kardeşi de karısı da… Hatta henüz dillenmemiş olan kızı bili parmaklarını birbirine sürterken pisik pisik benzeri bir şey mırıldanıyordu. “Benim Çilek bunu ellemeden de durmaz şimdi, Mehmet, bizim

