Kerimhan, yüzünü ovalayarak gözlerini açtı. Yatakta yalnız olduğunu fark edince dağılmış saçını düzeltirken yatakta oturup, bir bacağının aşağı sarkmasına izin verirken odanın haline baktı. Yüzünde gevşemiş, umursamaz bir ifade vardı. Gece fena dağıttıklarını biliyordu. Her köşede ne yaptıklarını anımsıyordu. Dudağını hafifçe kemirirken odanın derli toplu halini süzerek yavaşça ayağa kalktı. Kendine gelmek istercesine başını sallayıp ağrıyınca oflayarak şakağını ovdu. Duşa girdi. Hızlı bir duş alıp üzerine sadece iç çamaşırı ve düğmelerini bile iliklemediği bir gömlek geçirip saçlarını kurutarak yukarı çıktı. Kübra, üzerinde onun gömleklerinden biriyle, iç çamaşırı olduğu halde koltuğa oturmuş, kahvesini yudumlarken başını arkaya atmıştı. Bağdaş kurup oturmuştu. Kahvaltı sofrasını çok

