Eylem, kulağında telefonla şaşkınca salona girdi. “Emir,” dedi şaşkın şakın şaşkın. Emir Ali, “Eylem?” deyip tek kaşını kaldırdı. Eylem, odadakilere bakıp ayakta dikilmeye devam ederken kulağındaki telefonu indirerek “Akşam sekizde, Kübra’nın evde toplantı varmış,” dedi. Emir Ali, “Ne varmış? Neredeymiş?” diye fazla yumuşak bir şekilde sordu. “Kadınları bir araya toplayıp içirecek mi nedir? Ailecek mi çağırıyor? Ne iş?” Eylem, “Kerimhan toplantıya çağırıyor dedi canım, ailecek yemek falan demedi yani!” dedi. Emir Ali, kaşlarını anında çatarak “Toplantı talep etmek ayrı, var deyip çağırmak ayrı, bu göt neyin peşinde, yürek mi yedi gevşek çene verdik diye!” diyerek ayaklandı. Sinirle paketinden bir sigara çekerken telefonu çaldı. “Canım?” diyerek açsa da bu kez sesi yumuşamamıştı.

