ÖMER “Haber var mı Fecir?” Toplantıdan çıktıktan sonra doğrudan Fecir ile odama yöneldim. “Ağam, bir durum olursa konaktaki adamlar haber edecek. Henüz bir haber gelmedi.” “İki kahve söyleyiver,” dedim başımı salladıktan sonra. Altay kardeşler hakkında yazanları okumaya başladım Üçü de, işinde gücünde adamlardı. Herhangi bir yanlış işleri, kirli bir geçmişleri yoktu. Babaları da emekli bir savcıydı. Laden’in haber vermekten neden çekindiğini anlamamıştım. Anlayışsız tiplere benzemiyorlardı. Eminim, Laden anlattığında anlayacaklardı. Kahveler gelmişti. Kahvemizi içerken Fecir’in telefonu çaldı. Bakışlarımı dosyadan kaldırıp Fecir’e baktım. “Tamam… Bekliyor mu? Gözleyin bakalım… Tamam. Bir durum olursa haber ver yine.” Telefonu kapattı. Kahvesinden bir yudum aldı. “Eee,” dedim sabı

