LADEN Odanın kapısı hızla açıldı. Bu lanet yerden, her delikten adam çıkarken kaçacağımı nasıl düşünmüştüm ki? Vahide Hanım korumayla birlikte odaya daldığı gibi oğlunu yerde görünce bir çığlık atıp bana doğru saldırdı. Silahı bu kez ona doğrulturken artık titreyen yalnızca ellerim değil, tüm bedenimdi. Kemal karnını tutuyor, bana ağzına gelen bütün küfürleri ediyordu. Kötülerin kolay ölmediğini ilk elden öğrenmiş gibiydim. “Yaklaşma! Seni de vururum.” Vahide Hanım ortalığı inleten bir çığlık daha attı. “Yetişin, oğluma kıydılar! Yetişin! Cemil bir şey yap!” Ona tuttuğum silahı umursamadan kendini oğlunun üzerine attı. Oğlu ölmüş gibi ağıtlar yakmaya başladı. Keşke ölseydi. En azından o zaman, yaktığı ağıtların bir anlamı olurdu. Cemil hemen telefona sarılıp bir yerleri aradı. Bens

