KARA GÜN

834 Words
5 AY SONRA Zaman hızla ilerlerken çoktan mayıs ayında yaz sıcakları kendini göstermeye başlamıştı Mardin de. Akşamları halen biraz serin olsada gündüzleri daha sıcaktı hava. Berivan konağında akşam yemekleri hazırlanmış, sofra kurulmuş, erkeklerin işten gelmesi bekleniyordu. Az sonra konağın kapıları açıldı ve içeriye Bawer Ağa giriş yaptı. Yavaş adımlarla avluda yürüyüp sedirde oturan karısı Dilan’ın yanına geldi ve gülümseyerek yanındaki yerini aldı. Biraz sonra da Baran Ağa gelir yemeğe başlanırdı. Ancak zaman ne kadar ilerlese de Baran Ağa bir türlü gelmedi. Hiç yaptığı bir şey değildi esasında geç kalmak. Hojan hanımağa hafiften endişe etmeye başlamıştı bile. Ne kadar iki yanından sakil ol, birazdan gelir, işi çıkmıştır denilse de sakin kalamıyordu kadıncağız. Anne yüreği işte hissediyordu oğlunun başına bir şey gelmişti. Kalbi sıkışıyordu sürekli. Nitekim hissettiği gibi de oldu. Kapıda bekleyen adamlardan biri koşar adımla avludan geçip Diyar Ağanın önünde durdu. “ Ağam, ağam haber geldi Baran ağam kaza geçirmiş. Tırla kafa kafaya çarpışmışlar, tır yüklüymüş, Baran ağamın arabasının üzerine devrilmiş. Ölmüş ağam, Baran ağam ölmüş!!! “ Sözler ok gibi saplandı avluda olanların yüreklerine Hojan hanımağa derinden bir ahhh etti. Herkesin kalbine değdi o ah erkekler anında kalkıp konaktan çıkarlarken, kadınlar da ağlayıp ağıt yakmaya başlamışlardı. Zülal ağlıyor, yırtınıyor, kendini yerlerden yerlere vuruyordu. Kocası, eri, sevdiği ölmüştü. Dilan da ağıt yakıyor, ağlıyor bir yandan da Zülal ablasının kendine bir şey yapmamasını sağlamaya çalışıyordu. Ölmüştü kayını, bir kere bile el gibi davranmamış ağabey gibi koruyup kollamış, konuşmuştu Dilan’la. Çok iyi biriydi Baran ağabeyi. Ağıtlar yakılmaya devam ederken haberi alan diğer aşiret kadınları da konağa gelmeye başlamıştı. Erkekler ise hastaneye gitmişti, destek olmak için. Hastaneye varan Berivan aşiretinin erkekleri, hemen doktoru, polisi,bulmuşlar olay bir de onlardan dinlenmişti. Babası ile morga giren Bawer ağa ağabeyini görünce tuttuğu göz yaşlarını salmış, yüreği teklemişti adeta. Ağabeyinin yüzünde sadece burnunun kırıldığını gösteren ufak bir çıkıntıdan başka bişey yoktu. Ama tır arabasının üzerine devrildiği için vücudunda neredeyse kırılmadık kemiği kalmamıştı. Babasının kokundan tutarak morgdan çıkardı. Polisle yeniden konuşulması gerekiyordu. Dışarıya çıktıklarında diğer aşiretin erkeklerinin de geldiği görüldü. Haberi alan gelmiş gibiydi. Yanlarına gelenler baş sağlığı diliyor, yanlarında olduklarını gösteriyordu. Polislerin yanına doğru yönlendirdi Bawer ağa babasını. “ Başınız sağolsun Diyar ağa. Araçları ön incelemeleri yapıldı. Tırın freni boşalınca belliki şoför panikle ne yapacağını şaşırmış, Baran ağanın arabayla kafa kafaya çarpışmış. Çarpışmanın paniğiyle de direksiyonu sola kırınca tır yüklü olduğu için arabanın üzerine devrilmiş. Tır şoförü de hayatını kaybetmişti biz gittiğimizde. Detaylı inceleme sonrası yine görüşürüz. Başınız sağolsun. “ “ Dostlar sağolsun. “ İşte bu iki kelime Diyar ağanın ağzından o kadar zor çıkmıştı ki ne kadar metanetli olmaya çalışsa da sesi hafiften titremiş, boğazı düğüm düğüm olmuştu. Baran’ı, ilk göz ağrısı, babalık duygusunu öğrendiği ilk evladı, ilk mutluluğu, ilk sevinci. Ne çok ilkler sığdırmıştı Baran Ağa gitmeden babasına. Ama yoktu artık, göçüp gitmişti öbür dünyaya. İçinde bir serzeniş kopuyor, yüreğinde tufanlar, fırtınalar patlak veriyor ama bunu dışarı vuramıyordu. İçini çeke çeke, bağıra çağıra ağlayamıyor, dizlerini dövüp, ah edemiyordu. Utandığı için yapmamazlık değildi bu. Yapamıyordu, ruhu çekilmiş gibiydi sanki. Acısını gösteremediği için de kalbi bir an sıkıştı eli göğsüne doğru gitti ve Bawer ağanın koluna doğru yığılıverdi. Bawer ağa telaşla hemen hemşirelere seslendi. Gelen sedyeye Diyar ağa dikkatli bir şekilde yerleştirildi. Hastanenin içine götürüldü. Kalbi durmuştu. Doktor hemen kalp masajı yapmaya başladı, yeniden çalıştırmayı başarınca da yoğun bakıma alındı. Berivan konağında Diyar ağanın da yoğun bakıma alındığı, he le kalbinin durduğu haberi gelince, ağıtlar iki katına çıktı herkesin yüreğine acıyla karışık bir korku yayıldı. Aynı gün bir evden iki ölümü çıkacaktı yoksa. Yürek dayanmazdı ki buna. Hojan hanımağanın bir tarafı oğlunun ölümüne ağlıyor ağıtlar yakıyor, diğer tarafı da eri, kocası için ağlıyor ağıt yakıyordu. Hangisine üzüleceğim şaşırmış, ağlamaktan helak olmuş, ağıt yakmaktan sesi kısılmıştı. Dizlerini döve döve ağıt yakıp ağlamaya devam ederken oturduğu yerde bayılıverdi. Zülal haberi aldığından beri odasına kapanmış ağlıyordu. Baran ölmüştü. Kocası, ona aşık olan, her gün güzel sözler söyleyip, hediyeler alan, zülali el üstünde tutan. Zülal ağlayıp dövünüyor, çığlık atıp saçlarını çekiştiriyordu. Böyle olmamalıydı. Baran ölmemeliydi. İçinden sürekli ‘ neden bıraktın beni Baran, hani hep yanımda olacaktın, hani beni hiç üzmeyecektin, hani gözümden senin yüzünden bir damla yaş bile akmayacaktı? ‘ diyordu. Zülal aşık değildi kocasına esasında. Amcasının elinden kurtulmak için Baran ile evlenmeyi kabul etmişti. Zaten evliliklerinin birinci yılı dolmadan işler değişmişti. Baran öyle bir sevdalıydı ki karısına. Gözü ondan başkasına kapalıydı. Zülal bir yandan Baran’ın ölmesine ağlıyor bir yandan da taziye sonrası başına geleceklere ağlıyordu. Amcasının evine gidince olacaklardan korkuyor ağlaması bir tık daha artıyordu. Kesinlikle birisine satardı onu amcası. Dilan bayılan Hojan hanımağanın el bileklerini kolonya ile ovarak onu ayıltmaya çalışıyor, bir yandan da gözlerinden akan yaşları siliyordu. Severdi Baran ağabeyini. İyi bir insandı. Yardıma ihtiyacı olanlara el uzatmaktan çekinmeyen, fakiri fukarayı sevindirmeye bayılan bir yiğitti. Diyar ağa da bu yüzden oğlunu ağalığa layık görmüştü aslında. Aşiret öyle bir saygı, sevgi beslerdi ki Baran’a babası hayatta olup daha ağalığı tamamen ona devretmemesine rağmen onun lafının üstüne laf söylemezlerdi. İyiler fazla yaşamıyordu bu yalan dünya da zaten. Kala kala kötülere kalıyordu her şey. Bu hikayede de bir çok kötü vardı belki ama iyi insanlarda olacaktı her daim.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD