ZÜLFİKAR Martien asıl planını çoktan yapmıştı ve biz onun peşinden sürüklenerek büyük resmi kaçırmıştık. Nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirdim? Martien’le görüştükten sonra Nadir’le birlikte Özgür Komiser’in yanına gittik. Meğer Özgür, Nadir’i arayıp konuşmamız gerekiyor demiş. Araba sessizdi. Dalgındım. Nadir, “İstersen ben kullanayım,” dedi ama reddettim. Nadir “Zülfikar, sana söylemem gereken bir şey var. Olaylar durulsun diye bekliyordum ama bu gidişle işler daha da kötüye gidecek.” Zülfikar “Hayırdır kardeşim? Neyin var?” Nadir derin bir nefes aldı ve hiç beklemediğim o cümleyi kurdu. Nadir “Ben Eylül’e âşığım. Lütfen bana kızma, niyetim ciddi.” Ani bir fren yaptım. Emniyet kemeri olmasa ön camdan dışarı fırlamamız işten bile değildi. Zülfikar “Ne dedin sen? Kulaklarım

