two

460 Words
pelit: lan nerdesin  berceste: seni mi bekleyecektim bi de  pelit: yuh iki dakika bekleyecektin sadece berceste: napıyım çok uzundu pelit: iyi bakalım Kapattığım telefonumu masanın üstüne bırakarak son kalan patatesimi ağzıma tıktıktan sonra Dağhan ve Efkan'a dönüp: "Yemeğinizi hızlı yesenize, şu Berceste'ye bakalım nasıl birisiymiş." dediğimde Efkan başını telefondan kaldırdı. "Yankı sabah mesaj atmıştı bana, çok güzel kızmış oğlum. Yankıların sınıftaymış hatta."  Bitirdiği cümlesiyle birlikte ayağa kalktım. "E, hadi ne bekliyoruz? Rota yeniden oluşturuluyor. Kızı ilk tavlayan kazanır." "Ne kazanıyoruz?" diyen Dağhan'a dönerek: "Dayağımdan kurtulmayı, hadi oğlum ne yaylanıyosunuz iki saattir ya." dememle ikisi de masadan kalkıp peşimden gelmeye başlamıştı. Merdivenleri hızlı hızlı çıkarak Yankı'nın sınıfına doğru ilerledik. Üçümüz aynı anda sınıfa dalınca otomatik olarak herkes kafasını bize çevirmişti. Biz ise en önde ben arkamda Efkan ve Dağhan olmak üzere gözlerimizle Yankı'yı arıyorduk. Birden sınıfın arkasından ciyaklarcasına bir ses duymamızla kafamızı oraya doğru çevirdik. "Aa Pelit Abi naber?" Yankı'dan önce Yankı'nın iğrenç sesini duymamla yüzümü buruşturdum. "Sığır Yankı, biz de burdayız." diyen Efkanla birlikte sırıttım. "Benim ışığımdan sizi görememesi gayet normal değil mi?" "Hiç sanmam." Aşina olmadığım sesle birlikte Yankı'nın arkasından gelen kıza baktım. Berceste dedikleri kız bu muymuş? E baya anasını avradınıymış bu kız. "Merhaba ben Efkan ve sen de?" Elini kızın ağzına kadar uzatmış Efkan sığırına gözlerimi devirerek baktım. "Ben de Berceste. Memnun oldum."  Efkan'ın havadaki elini sıkarak gülümsedi. Dağhan da aynı şekilde kendini tanıttıktan sonra sıranın bende olduğunu fark ettim. Ama biz zaten tanışıyorduk ne gerek vardı? Yankı öksürdükten sonra Berceste'ye dönüp: "Bu da Pelit, sığırlığından pek ödün vermez o yüzden tanıtma işi bana kalıyor genelde." Berceste de gülerek: "Maymun maymun hareketler ya." dediğinde gözlerimi sonuna kadar açarak ona baktım. Sınıftaki herkes susmuş bize bakıyordu. Yankı heyecanla Berceste'ye dönüp "Biliyor musun Pelit de hep maymun diyip duruyor herkese." dediğine masumluğuna gülmeden edememiştim. "Benim lafım bana özel kalsa iyi olur, herkesin ağzına sakız etmeyelim." biten cümlemle birlikte Dağhan sessiz bir "Yuh" çekmiş, Efkan da sırtımı cimciklemişti. "Abi biz okuldan sonra Berceste'yle deniz kenarında yürüyeceğiz biraz." Yankı'nın dediğiyle birlikte ona dönüp "Ne kadar tanıyosun da güvenip geziyorsun kızla?" dedim sessizce ama Berceste'nin duyduğuna emindim. "Sınıf arkadaşım bana ne yapabilir şaka mısın Pelit?"  "Abiye noldu?" "Az önceki çocukça davranışınla yaş seviyeni yeterince düşürdün." Sinirlenmişti. "Neyse Yankı'cım canlı konum at on dakikada bir mesaj at ölmediğinden emin olalım ancak öyle izin veririz." diyen Dağhanla birlikte gülmeye başlamıştım. İyice sinirlenmeye başlayan Yankı'yı bu lafıyla kesin patlatacaktı. "Çıkın gidin lan sınıftan, sizden izin alan yok." "Yankıcım bunun evi de var kardeşim." Efkan tehditvari konuşuyordu ama Yankı'nın gram umrunda değildi. "Çık git lan sınıftan, hala konuşuyorsun."  Biz gülerek sınıftan çıkarken son bir defa dönüp Berceste'ye baktım. Bana bakan gözlerini yakaladığımda meydan okurcasına bana bakıyordu. Kafamı çevirerek sınıftan çıktığımda telefonuma gelen mesajla elimi cebime attım. berceste: herkes deme bir dahakine benden bahsederken lazım olur ;)
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD