Çok fazla zaman geçmemişti. Her şey beklediklerinden de kolay olmuştu. Avni’ye ait tırların çoğunu paketlemişlerdi. Gençler hevesle oraya buraya koşturup durduğu için, Resul, Ozan, Celal ve Aydın’a pek bir iş kalmamıştı. Boş bir araziye park etmiş, Murat ve Necmettin’in yanında oyalanıyorlardı. Derken, Ozan’ın telefonu çaldı. “Abi, ben bunun hurdaya ayırdığı iki tırını buldum. Hiç de hurda değiller…” Ozan, tek kaşını kaldırdı. “Nerede?” Kartal yeri tarif edince “Yalnız mısın?” diye sordu. Arkadan diğerlerinin de sesini duyunca rahatladı. “Siz çıkın, çöktüklerimizin sağlamda olduğundan emin olun. Biz kontrole geliyoruz…” Kartal telefonu kapatınca “Veletler iyi bir şey bulmuş gibi,” dedi. Keyfi gıcırındaydı. Murat, hızla ayaklanıp “Gidip çökelim yeğen,” dedi. O işin sorunsuz iler

