Katre, sabah uyandığında Ozan hala uyuyordu. Yataktan kalkıp banyodaki işlerini hallettikten sonra Ozan’ın yanına, yan bir şekilde uzanıp iki elini birden yanağının altına sıkıştırarak kocasını izlemeye başladı. Son günlerde bunu sürekli yapıyordu. Tavana ya da duvara bakıp tatsız, can sıkıcı, ruhunu daraltan şeyler düşünmek yerine adama bakıp bakıp aptalca gülümseyerek tüm yüz hatlarını inceliyor, her gün gözüne daha bir yakışıklı, daha bir güzel görünmesine bir anlam veremiyordu. Sanki evli değillermiş, ulaşılmaz bir ödülmüş gibi hissettiği adamın keskin hatlarını, düzgün burnunu, kavisli kaşlarını, gür kirpiklerini, içinde yer yer sarı teller bulunan sakallarını süzerken iç geçirip duruyordu. Kaşına gözüne ayrı, bedenine ayrı bayılıyordu. Gözlerinin bir süre dudağında gezinmesine izi

