Ruken, arkadaşına ait bir mağazadaydı. Korkut’un yaptığından sonra peşine düşeceğini bilecek kadar adamı tanıyordu. Eskiden, ne yaparsa yapsın, ne kadar delirtirse delirtsin onu görmezden geliyordu. Şimdi her yaptığı gözüne batıyordu. Eski Korkut’tan memnun değildi ama yenisinden de biraz ürküyordu. Yine de yapacağını yapmadan duramıyordu. Kendine elli kere sakin ol dese de sözlenmelerinden sonra bile bildiğini okuduğunu, başkalarıyla birlikte olmaya devam ettiğini duyunca delirmişti. İlk işi sözlü olduğunu bilmesine rağmen adamın koynuna girmekte hiç tereddüt etmeyen kızı bulmaktı. Kızı paraladıktan sonra hırsını alamayınca kuaföre gidip saçlarını biraz kestirmişti. Hala sakinleşemeyince de soluğu kaynanasının yanında almıştı. Eh, gitmişken imza atmasa da olmazdı hani. Telefonu kapa

