Ruken, donmuş bir şekilde uzanmaya devam ederken Korkut, hızla üzerlerindeki örtüyü atıp oturdu. Gece bir ara çıkarıp attığı tişörtünü bulup hızla üzerine giydi. Montunu kapıp sırtına geçirirken yerde duran ayakkabılarını kaptı. Yardımcıları bir kez daha seslenirken kapıyı işaret etti. Dudaklarını oynatarak “Bir şey söyle kızım!” dedi. Ruken, hafifçe öksürüp “Geliyorum,” dedi. Sesi kısık çıkınca yükseltip “Başım ağrıyor ya, bağırmayın kapımda! Duşa girdikten sonra geleceğim!” diye yeniden seslendi. Korkut, hızla onaylarken yavaşça pencereye ulaştı. Başını pencereden çıkartmadan önce sağa sola bakındı. Kimseyi göremese de araba kabak gibi sokağın ortasında duruyordu. Şimdiye kadar illa ki gören olmuştu. Pencereye oturup bir an düşündükten sonra montunun cebini yoklamaya başladı. Bu

