Ozan ve diğerleri nakliye şirketine aile küçük binanın en alt katında evrakları inceliyordu. Korkut, bilmem kaçıncı kez of çekerek elindeki kağıtlara bakarken Ozan’ın sessiz sedasız, sanki kırk yıllık mutemet havasında sigarasını içerek çalışmasına da şaşkındı. İçlerinde en çabuk sıkılan Ozan’dı. Evrak kitap işlerinden nefret ederdi. Ofis işlerini kitleyebildiği sürece Fikret’e kitlerdi. Ama ne hikmetse o gün sabırlı olacağı tutmuştu. Fikret bile saatlerdir kapalı alanda nefes almadan çalışmaktan baygınlık geçirecek hale gelmiş, Ozan’a çaktırmadan masanın altından sözlüsü ile mesajlaşıyordu. “Çaylar beyler,” diyerek yarım saatte bir içeri girip çıkan sekreterleri bile şaşkındı. Hava kararmış, kızın mesaisi çoktan bitmişti ama Ozan bunun bile farkında değilmiş gibiydi. Korkut, “İçimizd

