NEYDİ BU OLAYLAR

731 Words
EVİN'den Mirza' nın peşinden, ağaların yanına koştum. Babamı görür görmez sarıldım,gözyaşlarım akmaya başladı. Babam, "beni bırakma burda" dediğimde başını eğdi,sonra amcam, konuşmaya başladı. "Evin,kızım sende bilirsin,Bozdağ' lar ile aramızda kan davası var. Eğer berdel olmazsa, çok kan akar!!mecbur olmasak kabul etmezdik,önce azat abin sonra adar oğlumu öldürürler kızım kabul et ." Sessizce dinledim ne denirdiki, oğulları ölmesin diye beni kurban etmekten çekinmiyor ailem cılız çıkan sesimle "tamam diyip birkaç adım geri gittim." Mirza tam yanımda durup "Artık EVİN!!!sizin kızınız ailenizin bir parçası değil.Mirza Bozdağ'ın karısı, Bozdağ aşiretinin hanım ağası,evin Bozdağ'dır!!" bütün mardin duysun. "Ağam imam geldi" diyen koruma ile devamını getirmeden "gelsin"dedi Büyük salonda tüm ailesi vardı,tanımadığım birçok kişi... Kimse ile göz göze gelmemeye çalışarak, imamın karşısında Mirza ile beraber oturduk, üç kez "kabul ettim" dedikten sonra, okunan dualar ile nikah akdi tamamlandı. Mirza, imamla barebar babamlarıda yolcu etti. Sesizce donmuş bir şekilde oturdum salonda, sonra gelen nikah memuru ile bahçede kurulmuş masada,resmi kıyıldı, artık resmi olarak da evlenmiştik. Herşey çok hızlı oldu, keşke bir rüya olsa, uyansam evimde, annemin yanında olsam keşke keşke!!!.... Hazal hanım yanıma gelip "hadi kızım hep beraber yemek için salona geçelim hiç bir şey yemedin aç aç olmaz"dedi. "Canım istemiyor" desemde dinlemedi, "zorlada olsa yemen lazım" diyince annem geldi aklıma bana böyle şefkatle bakardı. O an dizlerimin üstüne çöküp ağlamaya başladım, hıçkırıklarım durmak bilmiyordu. Dilan, yanıma eğilip bana sarıldı. "Yapma yenge ağlama senin sayende ablamın hayatı kurtuldu seni asla üzmeyiz" diyince bana bakan gözlere tektek baktım, hepsi şefkatle bakıyordu. Mirza,öfkeliydi bakışları sert dimdik ayakta duruyordu,ne düşündüğünü anlamak mümkün değildi. İfadesiz,sert ben bu adamdan cidden korkuyordum!! ama belli etmemeliydim. Yemek masasında, dilan'ın yanına oturdum ufak ufak bir şeyler yerken bir taraftan Dilan'ı dinledim,Annesi Hazal hanım ,babası Bahoz ağa, erkek kardeşi Fırat ise üniversite okuduğu için şehir dışında yaşıyormuş. Dilan, mardin üniversitesinde mimarlık okuyormuş. "Ne güzel"diye geçirdim içimden ,beni okula yollamadılar."Keşke bende gidebilseydim," demek istedim ama yine sustum. Arada mirza'nin bakışlarını görüp elim ayağım birbirine girsede, yemek bitmiş çay servisi yapmaya başlamıştı çalışanlar,müsade isteyip odama çıkacakken Hazal hanım "benimle gel" diyip önden yürümeye başladı. Geldigimz oda, kaldığım oda değildi.Odaya bakarken,ağzım açık kaldı."Beyaz mobilyalar, giyinme odası ,Mardin manzarasına bakan büyük bir balkon, jakuzili banyo....." "Evin kızım,buraya senin için hazırladık. Begenmedigin birşey olursa söyle benide bir annen gör,senin sayende kızımın hayatı kurtuldu o yüzden sana saygımda, sevgimde hep ayrı olacak kızım" diyip sıkıca sarıldı ben gideyip diyip odadan çıktı Makyaj ürünleri, hepsi benim kullandığım marka olunca şaşırdım... Dün geceden beri üstümde olan kıyafetlerden kurtulmam gerekiyordu, Giyinme odasına girdim, odanın yarısı bayan kıyafetleri ile doluydu ve hepsi benim bedenimdi. Bir eşofman takımı alıp banyoya koştum!!kısa bir duş alıp rahatlamam gerekiyordu. Duşumu aldığım gibi, balkona çıkıp hava almak istedim. Ne çok şey oldu bir günde, hayatım tepetaklak oldu. Oysa daha düne kadar abisinin, bitanecik kızkardeşiydim. Bana nasıl kıydı aklım almıyor.Peki ya Adar abim, ölse beni bırakmazdı. Gecenin sessizliğini bozan bir ses duydum, dikkatle dinleyince konağın kapısında Adar abinin "EVİN!!!" diye gürleyen sesini duydum. Koşarak, kapıya gitmek için odadan çıktığım gibi Mirza ile çarpıştım.Kolundan tutup beni kendine yapıştırdı, kulağıma eğilip "odana dön, yoksa ben döndürme'sini bilirim" dedi. "Lütfen konuşayım, lütfen iyi olduğumu görmeden ölse gitmez" dedim "O zaman ölür." "Lütfen, yalvarırım konuşup göndereyim." "Tamam sadece bir dakika fazlası yok." dedi kapıya ulaştığımızda Adar abim sıkıca sarıldı, saçlarımdan öptü, gözyaşlarımı sildi. "Ağlama geldim!! seni alıp gidicez,bırakmam evinim seni." dedi "Sen kimi götüreceksin ulan!!! evin benim karım, onu hiç kimseye vermem " "evin 'i almadan ölürüm de gitmem." Mirza, belinden çıkardığı silahı, Adar'a tutunca silahın önüne geçip"Adar abi, şimdi git lütfen!!" diye yalvardım.Lakin iki deli adam, laftan anlamıyordu. Bahoz ağa, merdivenlerin başından "Adar, yukarı gel" diye seslenince şaşırdık ama ses cikaramadık. Salonda biraz konuştuktan sonra, Adar abim, sakin bir şekilde "şimdi gidiyorum, ama burada bitmedi" diyip konaktan çıkıp gitti. Olan olaylara artık fikir yürütmek mümkün değildi.Sessizce odama geri döndüm. Mirza, peşimden gelip "yatalım, yarın çok işimiz var."diyince ağzım açık yüzüne baktım. 'Pardon anlamadım " "yatıp uyuyalım ,diyorum nesini anlamadın " "seninle birlikte mi yatıcaz?" "kim olsun istersiniz!!!?? evin hanım " "ben, senle aynı odada kalmam." "Başka şansın var mı?" "Var tabiki!!" "neymiş, söylede bileyim " "Misafir odasına gidiyorum." Kapıya doğru yürüdüğüm an belimden tutup kendine çekti, yüzü yüzüme çok yakındı "Uslu uslu geç yatağa uyu,yoksa sabaha kadar uyutmam seni" dedi Neden ya!!! bunlar neden benim başıma geldi!!! diye söylenerek yatağa girdim, en uç kısma yattım gözlerimi sımsıkı kapattım.Yatagın çökmesi'den onunda yattığını anladım. Belime sarılan kollar beni kendine çekip, kafasını saçlarıma gömdü. Kendimi uykuya teslim ettim
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD