Melik Şah
Ciğerlerime mi bıçak sapladı o serseri? Yoksa böğrüme mi? Nefes alınca boğazımda ağrıyor, başım ise çatlamakta…
Gözlerimi güç bela araladığımda kendimde acayip bir şey hissettim. Ağrıları falan geç. Bacak aramda gariplik vardı. Sanki biri penisimden tutmuş aşağı doğru çekiyor.
Başımı doğrultunca üstümdeki hastane çarşafını fark ettim. Sonra ise bacağımın arasındaki şeyi bulmaya çalıştım. Bu hortumda nesi?
“Bu ne be?”
“İdrar sondası, korkulacak bir şey yok.” Bunu diyen Derya’ydı. Ne işi vardı burada? Hangi hastanede olduğumu bilmiyorum ama kesinlikle bu pederin hastanesi değil.
Derya yanıma yaklaşıp “Geçmiş olsun Melik Şah, beni çok korkuttun. Duyunca koşa koşa geldim,” dedi.
“Başımı şişirdin. Karım nerde, onu söyle?” dedim sabırsızca.
Gözlerini devirip “Ne bileyim
