"Anlamadım babacım?"
Yüzüme baktı. "Caner Karasoy'un yiyenine gelin olacaksın! Buna karşı gelme ihtimalin yok." sesini biraz yükseltmişti.
Yüzüne bön bön baktım. İç çektim.
"Bana benim tanımadığım görmediği-"
"Sus, karşı çıkma ihtimalin yok!" bu sefer alışık olduğum şekilde bağırmıştı. "Ayrıca arada sırada Caner Ağa buraya gelcek. Bu 2 ay boyunca dışarda annene ve hizmetçilere yardım etceksin! Hanım hanımcık bir kişilik gibi gözükceksin."
İşte bu benim için fırsattı. Dışarıya çıkabilecektim.
"Peki tamam..." içimde bir şeyler kırılmıştı.
"Sana alışveriş yapmamız lazım. Mine halanla gitmek ister misin?" bu sefer sesi sakindi.
"Evet. İsterim." sesim çok kısık çıkmıştı.
"Üstünü giyinmeye git ben halana söylerim."
kafamı evet anlamında sallayıp odadan yavaş adımlarla çıktım. Merdivenlerden hızlıca inip odama gittim. Üstüme düzgün bir şeyler geçirip odadan çıktım
Halam beni kapıda bekliyordu. Babamda arabanın içinde. Bahçeye çıktık annemin sesi geldi kulaklarıma.
"Esma düzgün sık o çamaşırları düzgün kurumuyo!" yine emir veriyordu birilerine. Yanına Kerem gitti.
"Anne ablam dışarıya çıkmış." dedi. Her zaman ispiyoncuydu zaten.
"Biliyorum baban söyledi."
Kerem bana dönüp süzmeye başladı. Halam hızlı adımlarla arabaya yürüyünce bende yürümeye başladım. Arabanın arka koltuğuna geçip kablolu kulaklığımı tek tek kulaklarıma taktım. Şebnem Ferah açıp dinlemeye başladım. Yaklaşık 10 dakika sonra bir mağzanın önünde durmuştuk. Halam eceleci bir şekilde bense penguen gibi yürüyerek girdim mağzaya.
"Halam ben bir şeylere bakıcam sen istediğine bak." bana dönüp söylemişti. Kafamı salladım. Elime bi valiz gibi sürmeli bir sepet tutuşturdu. Bir tanede kendi aldı.
Reyonların arasında gezinmeye başladım. Genelde çok açık saçık şeyler vardı. Ama ben asla crop giyen ve şort giyen bir kız olmadım. En fazla omzu açık yada askılı şeyler giyiniyordum. Beyaz ve iki omzu açık bir bluz çıktı.
Giyineceğim bir şeymiydi?
Evet!
Alacağım bir şey miydi?
Kesinlikle evet!!
Hemen kendi bedenimi bulup sepete attım.
*****
Halamla kasada buluşmuştuk. Bana gecelik, pjama ve iç çamaşır almıştı!!! İnanamıyordum. Ve iç çamaşırların neredeyse yarısı dantellliydi. Halam ödemeyi yaparken ben yanında put gibi duruyordum. Mağzadan çıkıp başka bir mağzaya girmiştik ki halamın bana gelinlik bakmak istediğini anladım. Bir gelinliğin önünde durmuş inceliyordu. Tam o anda telefonu çaldı.
"Alo? Gelinlik bakıyorduk. Tamam!"
Telefonu kapatıp bana döndü.
"Hadi yine iyisin kocan olacak adam sana gelinlik göndermiş hediye." sırıtıyordu. Ama sırıtılcak bir yanı yoktu.
"Kız gel sana iki üç makyaj malzemesi alalım." dedi. En azından bu biraz moralimi düzeltmişti.
*****
Eve varmıştık sonunda. Ayşe halamla Müberra halam aldığımız şeyleri valize koymaya başlamıştı. Annem bana çeyiz toplamamıştı. Halalarım toplamıştı.
En çok canımı yakanda buydu...
Belkide hiç bir zaman onun kızı olmamıştım.
Beren koşarak odama geldi. Müberra halamın kızıydı ve Kerem'le yaşıttı.
"Anne! Anne! Taylan amcamın adamları geldi. Ellerinde kocaman bir paket var. Alya ablamınmış!" Müberra halam ona dik dik baktı. İsmimi öğrenmiştim.
Taylan...
Ayşe halam bana döndü.
"Kızzz git bak hele ne getirmişler." o benden heyecanlıydı.
Başımı sallayıp başıma tülbent geçirdim. Hızlı adımlarla yukarıya doğru çıkmaya başladım. Annem dış kapının ömündeydi. Adamlara bakıyordu. Bahçeye çıkmak için annemin yanından geçmem gerekiyordu.
Ekstra stres...
Hızlıca annemin yanına gelip göbeğimi içime çekerek yanından geçtim. Adamlar beni gördüklerinde bana doğru yürümeye başladılar. Siyah arabanın içinde biri vardı. Gölgesini görmüştüm.
Adamlar elime paketi tutuşturup bir kaç adım geri gittiler.
Herkes etrafıma toplanmıştı, paketi hızlıca açıp içindekine kavuştum.
Gelinlik...
Kalp şeklinde hafif göğüs dekoltesi olan ve o kapli kısımda beyaz çiçekler olan eteği çok olmayacak şekilde pileli bir gelinlik.
Çok zarifti. Çok güzeldi.
Pile kısımlarında yine dekoltesinde olan çiçeklerden vardı.
Çok güzeldi fakat kendi gelinliğimi kendim seçmek isterdim.