Çilem, kızın gidişini izlerken donmuş gibi durdu. Yurda dönmeyi, Songül’le karşılaşmayı gözü kesmiyordu. Zaten okuldan çıkarken de kendi telefonunu kapatmıştı. Bir süre daha mekânda oturdu. Cidden kimse gelip gitmiyor gibiydi. Öğle saatlerinde bir iki kişi gelmişti ama o kadar… Onlar da gittiğinde yine yalnız kaldı. Defalarca kez kahve söyleyerek yanında taşıdığı dosyayı büyük bez çantasından çıkartıp masaya bıraktı. Sonra açıp tek tek yazılanları okudu. Hepsini ezberlediğinden emin olunca ayaklandı. Yurda dönmek için boş bir arazinin az ötesindeki durakta beklemeye başladı. Fark etmeden çok fazla yürümüştü, yürüyerek yurda vaktinde dönemeyeceği kadar uzaklaşmıştı. Durağın az ötesinde gençlerin ısınmak için yaktığı ateşi fark edince duraksadı. Etrafında muhabbet edenlerin ona

