Afşin ıslık çalarak eve döndüğünde salondakilerin hepsinin kalktığını, gece içen onlar değilmiş gibi çoktan hazırlanıp mutfağında çay keyfi yaptığını görünce botundan sıyrılıp içeri girdi. Koridorda, boynunda havlusuyla yüzünü kurulayarak gelen Hamza’nın kendini süzen dikkatli bakışlarına karşılık duraksamadan mutfağa geçerken “Ne var lan?” diye çıkıştı. Kendine bir bardak çay doldururken başını uzatıp kapıdan salonuna bir göz attı. Tüm dağınıklığın toplandığını, odanın havalandırıldığını, her eşyin yerli yerinde olduğunu görünce geri çekildi. “Aferin, adam olacaksınız,” dedi, çatından bir yudum aldı. Hamza, “Montun nerede lan senin?” diye sorunca umursamaz bir mimik yaptı. “Benim yavru yürüttü,” dedi. Çağdaş, anında bardağını masaya bırakıp “Senin yavru mu?” diye sorunca sırıtarak

