Diğerleri geri dönmeden önce telsizi kapatıp cebine atan Çilem, derin bir nefes aldı. İçinden, “Yüzdün yüzdün kuyruğuna geldin Çilem, bitiyor,” diye kendi kendini sakinleştirirken yavaşça odasına geçti. Saçının örgüsünü düzeltiyormuş gibi yaparken ıslık çalarak yer yer sırı dökülmüş eski aynaya bakıyordu. Bir süre oyalandı. Yatağına uzanıp tavanı süzerek ne yapacağını kafasından geçirdi. Örgütün onun bulunduğu şemasını tamamen öğrenmişti. Elde ettiği bilgileri bir an önce üslerine ulaştırması gerekiyordu. Bugün, onlar saldırırken arada kaynayıp içlerinden sıyrılacağı gündü. Yerine kimi koyacağını bile bulmuştu. Kızı da kendisiyle birlikte götüreceği için saçlarını tıpkı onun gibi örmüştü. Onu öldü, kızı da firar etti sanacaklardı. Geçen yıllar, onu sertleştirmiş, acımasızlaştırmış

