Hiçbir şey anlamayan Betül, asker suyunu verince hızla içip yerinde duramadığı için ayaklandı. Aklı yavaş yavaş başına gelirken “Abi halam telefon bekliyor, ben ablamı görsem, iyi olduğunu bilsem öyle arasam halamı?” dedi. Afşin, “Almazlar içeri şimdi,” deyince kaşlarını çattı. “Neden abi? Hem bir şey demediniz, ablam nasıl yaralandı, nerede yaralandı ben bir sorup öğrensem mi?” diye sordu. Afşin “Söylemezler şimdi, bekle bir kızım,” dese de itiraz etti. Çağdaş’a “Abi, sana emanet,” diyerek kucağında tuttuğu, sakinleşmiş olan bebeğini işaret etti. Çağdaş, çocukla konuşmaya devam ederken Betül’e dönmeden “Tamam,” dedi. Bir sürü ceset, kan gördükten sonra bebek kucaklamak iyi geliyordu. Bebek de babasına değil annesine benziyordu. Fazla sevimliydi kerata. Kan ve barut kokusundan

