Oğuz, kıza yanaşırken ürkek haline bakıp hafifçe başını salladı.
Yanına geldiğinde duraksamadan “Ne istiyorsun Oğuz?” diye soran kıza iç geçirdi.
“Gül yüzünü görmek istiyorum, hasret kaldım,” dedi. “Engellemişsin de her yerden!”
Çilem, “Ya ne yapacaktım ayrıldıktan sonra?” diye sordu. “Gidip hemen başkasıyla nişanlanmışsın bile! O kıza yazık değil mi? Nişanlıyken hala benimle konuşmaya çalıştığını bilse üzülmez mi?” diye çıkıştı.
Oğuz, umursamaz bir hareket yaptı.
“Sen bıraktın, kafam attı. Bir sinirle gidin isteyin dedim,” deyip parmağındaki yüzüğü çıkarttı.
“Sen bana olur desen Hülya kim, anında kapının önüne koyarım!”
Çilem, kaşlarını çatıp adamın kendine yakınlığından rahatsız olarak yarım adım kadar geri çekildi.
Sabırsızca, sağa sola bakınarak “Oğuz, ben sana olur demem, sen
