Toprak’dan İlk yılı ızdırap gibi gelen Ankara’dan sonra yatay geçişle İstanbul’a gittim. Bundan kimsenin haberi yok. Uzaktan da olsa Ayperi’nin yanındayım. Yurtta kalması bir tık daha iyi olmuştu ama uzaktan bakmak ya da her seferinde “Acaba biri olur mu hayatında?” diye düşünmek çıldırtacak beni. Gelmeden önce Gökhan’ın olduğu yere gittim. Geç kalmam biraz da ondan oldu. “Gökhan, seninle konuşmam lazım.” “Beni çok mu özledin? Alalım seni de askeri eğitimlere.” “Yok, kalsın. Ben seninle bir şey konuşmaya geldim.” “Anlat bakalım, iki gündür buradasın.” “Ben Ayperi’yi seviyorum.” dedim tek nefeste. Yüzüme yediğim yumruk, Gökhan’ın anlık öfkesinin sonucu oldu. Yakama yapıştı. “Ayperi lan! Benim kardeşim olan, hani halanın kızı Ayperi.” “Evet kardeşim, o Ayperi.” Bir tane daha geçirdi

