Hilal’den Ciwan içinde ne varsa söyledi, ben de eksik kalmadım. Ona karşı ne hissediyorum diye düşünsem, yanında mutluyum derdim sadece. Ayperi'ye olan ilgisi sabah nasıl moralimi bozmuştu ama şimdi… Ciwan benim karşımda, hatta dudakları dudaklarımda. Biz birbirimize kapılmışken küçük tay aramıza kafasını soktu. Mecbur ayrıldık birbirimizden, gülümsemekten yanaklarım ağrımıştı. Dikkatimizi üzerine çekince yine koşup zıplamaya devam etti. “Çok tatlı, çok enerjik ya, yerinde durmuyor.” dedim gözlerim hayranlıkla onu izlerken. Ciwan arkamdan bana sarıldı, başını boynuma doğru indirdi, yanağımı öptü. “Sahibine çekmişse demek ki.” Başımı çevirdiğimde Ciwan’la göz göze geldik. Yüzlerimiz çok yakındı. “Sana mı? Hiç sanmam.” “Hayır, sana. Bu tay senin.” Sevinçle ona döndüm. “Gerçekten mi?”

