Wolf geldiğinde hiçbir şey belli etmedim. Deli olduğumu düşünüp beni bırakmasını istemiyordum. Yalnız kalmaktan uzak durmalıydım. O gittiğinde uyumak en iyi çözümdü.
Wolf elinde ki film kaseti ile yaklaşırken kalkıp mısır koydum ve yanına oturdum. Dediğine göre Titanik filmi çok popülermiş. Beni kollarının altına alırken kumanda ile filmi başlattı.
Filme birkaç dakika odaklanmakta zorlandım sanki gözlerimi biraz yana çevirsem tekrar Rose'u görecektim ama sabırla izledim ve film beni içine çekmeyi başardı.
Birkaç saatin ardından dolu gözlerimle jeneriği izledim.
"Ağlıyor musun?"
"Çok üzücü Wolf." Wolf bu dediğime gülerken beni kollarına çekti. Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken Wolf "Bu sadece bir film biliyorsun değil mi?"
"Olsun." kollarına sıkıca girerken filmin sonu beni korkutmuştu. Sevdiğin insanı kaybetmek ne kadar zor olurdu kim bilir? Ya Wolf'da giderse ben ne yapardım? Hiç bırakmayacakmış gibi sıkıca sarıldım "Beni asla bırakma." Wolf saçlarıma öpücük kondurdu.
"Asla." gözlerimi mavi gözlerine sabitlerken bakışlarım dudaklarına düştü. Wolf hafifçe öne eğildi ve hareketimi bekledi. Gözlerine bakarken onun gözleri dudaklarımdaydı titrek bir nefes aldım ve dudaklarımı dudaklarına sabitledim.
Wolf bu hareketime şaşırmış gibi birkaç saniye beklese de sonrasında beni öpmeye başladı. Üst dudağımı hafifçe ısırdığında inledim, Wolf diliyle yalarken acısını hafifletmişti. Bedenimi kucağına çekerken parmaklarım saçlarına dolandı.
Dudakları ile dudaklarımı ezerken saçını çektim, eli kalçamı sıkarken dudaklarına inledim. Diliyle ağzımı araladı ve dillerimiz birleşti. İçime hiç bilmediğim bir ürperti yayıldı.
Tutkulu dudakları beni bırakmazken hafifçe geri çekildim. Nefeslerimiz yüzlerimize çarparken ıslak dudaklarıma son bir öpücük kondurdu ve başımı göğsüne yasladı. Beni hiçbir şeye zorlamıyordu. Zamanını bekliyordu tıpkı benim gibi.
Gözlerimi kapadım ve kucağında bulduğum güvenin sonsuza kadar sürmesini diledim.