Bölüm 16 +18

1286 Words
Bölümde +18 sahne var. Başladığı yeri yazdım. Sabah erkenden uyanırken kadınlığımda ki hafif ağrı ile inledim. Yanımda yatan Wolf'u uyandırmamaya dikkat ederek kalktım. Banyoya girerken yüzüme soğuk su vurdum. Aynada ki yüzüme bakarken parlayan cildime dokundum, her zaman kuru olan dudaklarımın aksine canlıydılar, gözlerim parıldıyordu altında ki koyu halkalar yoktu. Mutluluk insana canlılık mı getiriyordu? Wolf kapalı kapıyı açıp içeri girerken belime dolmadığı kolları ile başımı sırtına yasladım. İki yanıma uzattığı kollarını tutarken "Günaydın. " diye fısıldamıştı. "Günaydın." diye mutlu bir sesle yanıt verdim. "Ağrın çok var mı?" ilgili sorusu ile daha sıkı sarılırken başımı iki yana salladım. "Çok az, birazdan ağrı kesici alırım." yanağımı öperken "Sana bir sürprizim var." arkamı döndüm. "Neymiş?" başını iki yana salladı "Hemen söylemem." dediğinde kaşlarımı çattım. Merakla ona bakarken anlatmayacağını anlayıp ısrar etmedim. "Duş alacağım." başını sallarken eliyle belimi tuttu ve beni kendine çekti. "Bende girerdim ama kendimi tutamayacağımdan korkuyorum." belimde ki eli hafifçe aşağı inerken kalçalarımın hemen üzerindeydi. Eli tehlikeli yerlere gitmeden tuttum. Elimle kapıyı gösterdim "O zaman..."Wolf isteksizce banyodan çıktı. Sıcak suyu açarken hızla üzerimi çıkardım ve suyun altına girdim. Tenime değen sıcak su rahatlatırken gözlerimi kapattım. Hemen yanımdan gelen tıkırtı ile gözlerimi açtım. Kimse yoktu. Son zamanlarda garip sesler duymaya başlamıştım. Rose ara sıra görünüyordu. Normal değildi. Hiçbiri değildi. Ama konuşabileceğim tek bir kişi bile yoktu. Gözlerimi tekrar kapattım ve sakin kalmaya çalıştım. Sonunda banyodan çıkarken Wolf banyoya girmişti. Odada yalnızken perdeyi çekip ormana baktım. Üzerimde ki havluya sarılırken pencereye konan kuşu izlemeye koyuldum. Beyaz tüyleri ve minik bedeniyle o kadar tatlıydı ki. Hızla mutfağa gittim ve ekmek alıp pencereyi açtım. Pencerenin yanına koyarken minik kuş gelip yemişti. Arkamı döndüm ve iç çamaşırımı giydim ardından bir tişört ve mini etek giydim. Artık güneş tenimizi yakacak kadar çok ısıtıyordu. Mutfaktan ağrı kesici alırken bir bardak su ile yuttum ve odaya döndüm. Wolf belinde ki havlu ile ortada dikilirken masanın üzerinde duran beyaz kağıdı bana uzattı. Merakla elinden alırken uçak bileti olması ile gözlerim büyüdü. "Hawai?" diye sessizce mırıldandım. Wolf çeneme hafifçe dokunurken başımı kaldırdım. "Tatile gitmeye hazır mısın Virginia?" sorusu ile heyecanım katlanarak artarken hızla zıplayıp boynuna sarıldım. Sarılmamın şiddeti ile hafifçe geriye giderken yanağına onlarca öpücük kondurdum. Wolf gülümserken bir tur etrafımda çevirdi, saçlarım havalanırken keyifle güldüm. Arabada havaalanına giderken çok heyecanlıydım. Hayatımda ilk kez şehirden başka bir yere gidiyordum. Hayatımda ilk kez başka bir ülkeye gidiyordum. Hem de tek değil. Wolf işinden izin almıştı ve bir haftalık tatil planlamıştı. Yanımda araba süren Wolf'a dönerken tuttuğum elini bırakmadan "Daha önce gittin mi?" diye sordum. Emindim ki gitmişti. Bana dönmeden "Hayır." diye yanıt verdi. Cevabı ile şaşırırken "Birçok ülkeye gittim ama Hawai'ye ilk kez gidiyorum, kasıtlı olarak seçtim ikimizin de bir ilki olsun diye." yanıtı ile arkama yaslanırken keyifle yolu izlemeye devam ettim. Sonunda havaalanına geldiğimizde uçağa binmiştik. İki saatlik ucuşun ardından inerken yüzüme çarpan sıcak rüzgar ile gülümsedim ve Wolf'un elini tuttum. Kiraladığı araç önümüzde dururken genç bir çocuk valizimizi almıştı, bizde bu sırada araca binmiştik. Pencereden dışarıyı izlerken önümden yüksek binalar, grup insanlar, kafeler ve niceleri geçiyordu. O kadar çok insan vardı ki en son ne zaman bu kadar çok insan görmüştüm bilmiyordum. Otele geldiğimizde Wolf sahilde parti olacağını söylemişti. Dolabın önünde dikilirken stresle elbiselere bakıyordum. Hayatımda ilk kez bir partiye gidiyordum! Gerçek bir partiye. Wolf üzerine giydiği rahat kıyafetler ile bana bakarken "Hadi güzelim, sattlerce burada duramayız." haklı isyanı ile kararsız kaldığım iki elbiseyi çıkardım. Biri beyaz straplez bir elbise diğeri uzun yırtmaçlı kırmızı bir elbiseydi. Wolf'a döndüm ve "Sence?" diye sordum. Wolf ikisini de incelerken kaşlarını çattı "Çok kısa değil mi?" beyaz elbiseye sanki tiksinmiş gibi bakarken bende sinirle ona baktım. "Kırmızı." daha yırtmacını görmediği için seçtiğine emindim. Elbisenin yırtmacını gösterirken keyifle ona baktım. Gözleri büyürken susması ile kırmızı elbiseyi dolaba bıraktım. Beyaz elbiseyi giyecektim. Eteğimi ve tişörtümü çıkarırken Wolf boyun girintimi öptü. "Kızdın mı?" "Hayır, ama saçma sapan kıskançlıklar yapma olur mu?" Wolf burnunu omzuma sürterken gıdıklanıp güldüm. "Söz mü?" diye ısrar ettim. "Söz." rahatlarken elbiseyi elime aldım. Wolf elimi durdurduğunda merakla ona baktım. "Gitmeden önce." eğilip sütyenden taşan göğüsüme öpücük kondurdu. "Aklından bile geçirme!" Dudaklarını dudaklarıma çevirdiğinde tutkuyla dudaklarıma yapıştı. Aynı şevkle ona karşılık verirken nefes nefese geri çekildim. "Hani partiye geç kalıyorduk?" Wolf omzunu silkti "Seni acele ettirmek için söyledim." omzunu ittirirken, yere düşen elbiseyi aldım ve üzerime geçirdim. "Akşama benimsin Virginia." yanıt vermeden elini tuttum ve otelden çıktık. Sahilde insanlar yere serdikleri örtülerin üzerinde otururken, diğerleri elinde ki içecekler ile dans ediyorlardı. Biraz gerilirken Wolf'a sokuldum. Fark etmiş gibi kollarını omzuma doladı. Dans eden insanların yanına giderken "Dans etmeyeceğiz değil mi?" diye gerginlikle sordum. "Aynen öyle yapacağız." Wolf elini belime koyarken sanki romantik bir müzik çalıyormuş gibi yavaş dans etmeye başladı. Ona uyarken güldüm. Pop müzik ile etrafta ki insanlar deli gibi dans ederken biz romantik denebilecek bir dans ediyorduk. Onun gibi umursamadan dans etmeye devam ettik. Bir süre sonra Wolf ikimize içki almak için uzaklaştı. Bende denizi seyretmeye başladım. "Hey!" yanıma gelen kıza döndüm. Yüzünde ve kollarında olan dövmeler ile oldukça farklı biri gibi görünüyordu. "Adın ne?" ellerim yumruk olsa da kendime sakin olmam gerektiğini fısıldadım. "Virginia." "Çok güzel bir isim Virginia. Seni daha önce burada görmedim." "İlk defa geliyorum." "Yanında ki adam sevgilin mi?" Wolf'dan bahsettiğini anlarken kollarımı birbirine doladım. "Hayır." bu cevap beni bile şaşkına çevirirken karşımda ki kızda da aynı etki yaratmıştı. "Üzgünüm! İkiniz sevgili gibi duruyordunuz." başımı önemli değil der gibi salladım. "Çok şaşırdım." tekrar konuşması ile onu dinledim. "Neden?" "Sevgili değilseniz nesiniz? Yanlış anlama sadece seks için mi-" hızla sözünü kestim "Hayır! Biz sadece birbirimizi yeni tanıdık." yalan söyledim, onu uzun zamandır tanıyordum. "Ah anladım, sadece çok genç görünüyorsun senden yaşça büyük olduğu belli seni kullanmasına izin verme." arkadaşları çağırırken arkasını dönüp gitti. Durdurmak istedim ama söyledikleri beynimde dönüp duruyordu. Başımı elimle tuttum ve "Saçmalama! O seni, onu tanımıyor sadece. Boş konuşuyor." diye kendi kendime konuştum. Elime konan ellerle irkilirken Wolf'u görmemle aklımda ki düşünceleri bıraktım ve elinde ki içkiyi aldım. Rahatlamaya çalışırken Wolf garip davrandığımı fark etmişti. "Sorun ne?" "Hiçbir şey." "Emin misin?" başımı salladım ama Wolf inanmamış gibi bakıyordu. Bir süre sonra başımın ağrıdığını söylemiş ve odaya çıkmıştık. Kapıdan girince Wolf elimi tutmuş ve beni yatağa yönlendirmişti. Otururken önümde diz çöktü. "Ne oldu?" "Hiçbir şey! Neden bu kadar ısrar ediyorsun anlamadım." Wolf derin bir nefes aldı sakin kalmaya çalıştığı belliydi. "Söylüyor musun yoksa ben gidip kendim öğreneyim mi?" sıkıntıyla dudaklarımı şişirdim ve mecbur her şeyi ona anlattım. Wolf yanıma otururken elini yüzüme dokundu. "İnanmadın değil mi?" cevap vermememle "Sen benim her şeyimsin Virginia. Sana aşık olmadığımı söylemem seni sevmediğim anlamına gelmez ki ben seni seviyorum." gözlerime bakıp söylediği şeyler ile gözlerim dolarken "Bende seni seviyorum..." dedim. O kızın dediği şeyleri ciddiye almam bile aptallıktan başka bir şey değildi. Wolf'un dudaklarına uzandım ve sertçe öpmeye başladım. Beni kucağına çekerken üzerimde ki elbise yeri boylamıştı. Kollarımı omuzlarına dolarken dudaklarımdan ayrılıp boynuma indi ardından meme ucumu sütyenden öpmeye ve ısırmaya başladı. Elimi saçlarına götürürken inlememeye gayret ettim, bizi duyabilirlerdi. Sutyenimi çıkarırken göğsümü emiyor bir yandan da diğer eliyle boşta kalan göğsümü elinde yuvarlıyordu. Kadınlığım ihtiyaçla sızlarken sertliğine kendimi bastırdım. Elimle yüzünü kaldırırken sabırsız olduğumu gösterdim. Wolf beni fazla bekletmeden külodumu indirdi ve kendini soydu. Uyarı yapmadan içime girmesi ile tutamadığım inlememi bıraktım. "Ah!" Wolf içimde gidip gelmeye başlarken ayaklarımı omzuna doladım. Sert ve hızlı hareketleri sürerken dudaklarımı öpmeye başladı. "Seni seviyorum Virginia." cümlesi ile gülerken "Bende." dedim. Öpücüklerini karnıma kondururken, eliyle şiddetten sallanan göğsümle oynuyordu. Aynı anda aldığım zevklerden delirecek gibi olurken geciktirmeden boşaldım. Wolf birkaç saniye daha içimde gidip gelmeye devam ederken sonunda rahatlaması ile içimden çıktı. Terden ıslanan bedenlerimiz ile sarılırken Wolf beklemeden beni tekrar çevirdi. "Ne yapıyorsun?" diye şaşkınlıkla sordum. "Kısa bir sevişmeyle duracağımı sanmıyorsun değil mi?" demesi ile gecenin daha yeni başladığını anladım. Beni kucağına alırken içimi doldurması ile artık umursamadığım inlememi bıraktım. Söz verdiği gibi saatlerce tekrar tekrar zevke bulandık.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD