Bazen hayatınızda her şey yolunda gider ya hani… Öyle bir büyüdür ki bu; sanki hiç kötü şeyler yaşamamışsın, sanki hayat hep bu kadar düzgün, bu kadar güzelmiş gibi hissettirir. İşte, Haylazlar’ın içinde ben de öyle hissediyordum. Kaan, insan sevmeyen, tamamen görev odaklı biriydi; ben ise herkesin tabiriyle “soğuk nevale.” Ee, hal böyle olunca bize verilen takım da tam anlamıyla aykırı tiplerden oluşuyordu. Belki teşkilat, bizi bir araya getirerek başından atmak istemişti… ama biz, bir şekilde birbirimizi mükemmel biçimde tamamlıyorduk. Kaan’ın liderliğinde yaklaşık sekiz göreve çıktık. Çoğu, imkânsız denilen türdendi ama bizim için çocuk oyuncağı gibiydi. Çünkü biz sadece “farklı karakterler” değildik; aynı zamanda kendi alanlarımızda tam birer uzmandık. Ege mesela… tam anlamıyla bir

