*** Zemheri'den... Mutfakta elimdeki çay dolu tepsiyle masaya doğru ilerlediğimde bir anda konağın kapısı açılıp içeri bir sürü adam doluşurken arkalarından babam ve evlendirileceğim adam Civan Aslanoğlu gelince sertçe yutkundum. Yine mi başa sarıyoruz? Babamın çatık kaşlarının altındaki öfke dolu gözleri beni bulunca direk yanıma doğru adımlayıp bileğimden tutuğu gibi çekince çay tepsisi elimden kaydı. Bardaklardaki sıcak çay bacaklarıma dökülünce bağırarak bileğimi ellerinin arasından çekmeye çalıştım çünkü bacaklarım cayır cayır yanıyordu ama bırakmıyordu vicdansız adam. Konak halkına çaresizce baktım, hepsi öylece izliyordu. Beni sevmiyor olabilirler ama bende bir insan evladıyım, hiç mi acımaları yoktu? "Ağam gözünü seveyim bırak!" Diyerek boşta kalan elimle bacaklarıma yapışan ıs

