Atahan’ın ağzından; Sabah daha yeni ağarmaya başlamıştı. Askeriye sessiz görünse de içerideki düzen hiç uyumazdı. Her şey belirli bir saatte işler, her şey disiplinle sürerdi. Benim için de gün, her zaman olduğu gibi sabah beş buçukta başlamıştı. Gözüm, masanın üzerindeki raporlara kaydı. Dün gece operasyondan dönen birliğin raporlarını incelemiştim. Kaybımız yoktu ama bölge hâlâ huzursuzdu. Bu coğrafyada huzur, sadece kelimelerde vardı. Gerçeklik ise sürekli diken üstünde beklemeyi, uykusuz geceleri ve her an tetikte olmayı gerektirirdi. Koridora çıktığımda karşımda Tuncay’ı gördüm. Onu her gördüğümde içim biraz ferahlardı. Sözümün kısasını anlardı, yüzümden ruh hâlimi okurdu. “Günaydın Komutanım,” dedi selam vererek. Sert ama samimi bir ton vardı sesinde. “Günaydın Tuncay,” dedim. O

