Öncü ve Ufuk önde ki korumaları indirmek için yaklaştıklarında çok da zorlanmayacaklarını anladılar. Adamlar işini yapmaktan çok, içeride ki eğlenceyi izlemek için camlara odaklanmışlardı. İçeri de ki manzara ağızlarının suyunu akıtmış bir halde dikiliyorlardı.
Ortak çalıştığı Asaf'ı arka kapıya yollamışlardı. Orada da durumun çok da farklı olduğunu sanmıyorlardı. Adamların boyunlarını çok zorlanmadan kırdıklarında kendini beğenmiş bir ifade yer edinmişti yüzlerine.
Yarı aralık kapıdan içeri girdiklerinde, manzara Öncü'nün çarpık bir gülüşüne mazhar olurken, Ufuk tiksinerek yüzünü buruşturmuştu.
Toz çekenler, ulu orta sevişenler, raks eden kadınlarla ortamda kafası sağlam bir adam yoktu. Aradıkları şerefsiz ise kucağında dans eden kadını ellemekle meşguldü.
Tam karşılarında ise Asaf
