Berat

1185 Words
19.Bölüm Neden gelmişti peki? Berat Gülbahar evden gittiğinden beri babam çok gergindi ve daha sinirli olmuştu tabii istediği gibi Mahmut şerefsizi ile evlendirememişti Gülbahar’ı neyseki Görkem kimseyi dinlemeden alıp gitmişti onu en azından onun iyi bakacağını biliyordum. Bir kaç defa Gülbahar’a karşı bakışlarını görmüştüm ve sormuştum gönlü olup olmadığına dair ve adam gibi söylemişti ama küçük olduğu için olmayacağını da söylemişti ama kader onları birleştirmişti şimdi ise Lale’nin yardıma ihtiyacı vardı Lale Gülbahar’ın ikizi ve ikisi de benim göz bebeğim ne kadar etkisiz eleman gibi dursam da şimdiye kadar evlenmemelerinin sebebi bendim ama artık babamı durduramıyorum bu sebep ile yardım istemeye Gülbahar’ın yanına gelmek en doğrusu olur diye düşündüm. Gülbahar ile Görkem evlendikten sonra babam onlarla görüşmemizi de yasakladı tabii biz Görkem ile görüşmeye devam ediyoruz ve sık sık kardeşim hakkında bilgi alıyorum kimse onu sahipsiz sanmasın babası kadın düşmanı olsada abileri hep yanlarında olacak bu durumdan dolayı babamdan nefret etmişimdir her zaman anneme karşı davranışları kız kardeşlerimi ezikleyişi her şeyi aslında kız kardeşlerim benden daha cesur evlendirileceğini duyduğunda Gülbahar’ın kaçması Lale’nin ne olursa olsun karşı gelmesi beni daha da cesaretlendiriyor ve küçük bir yardıma ihtiyacım var yoksa Lale de evli bir adamın kuması olacak buna asla göz yummam asla. Ben sevdiğim kadına bile yan gözle bakmıyorum ve kimse benim kardeşlerime de yan gözle bakamaz umarım Görkem evdedir diye yola koyuldum bize üç saatlik mesafede oturuyorlar onlara gittim ve kapıyı çaldım kapıyı asla tahmin etmediğim kişi açtı Fahriye sevdiğim kadın açtı sanki başka birisi yokmuş gibi kalbim ona tutulmuştu, insan gölüne söz geçiremiyor işte. Hemen arkasında duran Gülbahar ile göz göze geldik ve şaşırmış şekilde bana bakıyordu “ Gülbahar kardeşim” dedim ve kapıya doğru yanaştı Fahriye kapının önünden çekildi ve onun durduğu yerde Gülbahar duruyordu şimdi “hoş geldin abi hayırdır bir şey mi oldu?” Diye sordu haklı bir şey olmasaydı huzurunu bozmazdım zaten, kafa salladım evet anlamında “Görkem burda mı? Yardımına ihtiyacım var” dedim “görkem burada değil Ankara’da ama hayırdır abi belki biz çözeriz” dedi ve tebessüm ettim “Emin değilim ama çözebiliriz belki ama Görkem’in geleceği zaman belli mi?” Dedim ve “bu gün yada yarın gelir büyük ihtimalle, sen geç içeri de ne derdin var anlat bize çözüm buluruz elbet” dedi ben onu korumamıştım bile ama o benim derdime çare bulacağını söylüyordu bence bu kız bizim ailede büyümedi melekler büyüttü onu annem büyütse böyle güzel olamazdı “ peki” diyip içeriye geçtim salona gittik ben etrafa bakarken çay ve börek ikram etmişlerdi “ee abi sena onca yolu getiren şey ne?” Diye sordu bende el mahkum anlatmaya başladım “babam ne zamandır sinirliydi seni evlendiremediği için, ve şimdi de Lale’ye kafayı taktı Aziz bey ile evlendirecekmiş bu adamın evli adamlara karşı sevgisi ne bilmiyorum ama onu sadece Görkem durdurur diye düşündüm. Eğer istemezseniz yardım etmek gidebilirim” dedim ve Gülbahar konuşmaya başladı “benim için olanlara sessiz kalman beni ne kadar üzse bile birimiz için en azından çabalaman güzel abi” dedi yani açıkçası kardeşim beni hem övdü hemde sövdü yani ama olsun sessiz kaldığın zamanlara Berat sessiz kaldığın zamanlara. “Gerçekten özür dilerim Gülbahar senin kiminle evlendiğine dair hiçbir fikrin yoksa benim de yoktu çünkü babama ne kadar sorsamda söylemedi sır dedi bende seninle birlikte öğrendim çünkü babam bende şüphe ediyor” diyip başımı eğdim çünkü Gülbahar’dan utanıyordum “ babam senden neden şüphe ediyor ki?” Dedi ve salondaki herkes merakla bana bakıyordu “ben babam gibi değilim çünkü ne devlete karşı nede ülkemizin kadınlarına karşı bir yanlış yapmak istemiyorum şimdilik bunu bilseniz yeter” dedim çünkü yaklaşık iki yıldır Görkem için içeriden köstebeklik yapıyordum ve bu şey kimsenin kulağına gitmemesi gerekirdi çünkü leşimi bile kimse bulamazdı “tamam,peki öyleyse Lale’nin gönlünün olduğu bir oğlan var mı peki yada onunla evlenebilecek yaşıtı falan hem sen kötü olmazsın hemde kurtarıcı prens olur” dedi Fahriye’de “mantıklı aslında abimde seni öyle kurtarmıştı olmadı anlaşmalı evlilik yapılır” dedi düşününce o kadarda kötü bir fikir değil gibi. Biz oturup kafa yorarken bir süre sonra kapı çaldı ve ismini bilmediğim ama Görkemlerin kuzeni olduğunu bildiğim kişi kapıyı açmaya gitti bu kızında talibi vardı aslında bizim arkadaşlarda beğenen vardı ama ne bileyim bence güzel olan her şey Fahriyedeydi hay Allah benim aklım yine başka yerlere kayıyor odaklan oğlum kardeşin elden gidiyor. Kapının önünden sevinme sesleri geldi “ ayy Görkem iyiki sağ salim gelebildin” diye ses geldi ve başta Gülbahar olmak üzere hepimiz kapının oraya gittik ve kızı eniştemin boynuna yapışmış bir şekilde görünce şaşırdım açıkçası ve Gülbahar da sinirli gözüküyordu “iznin olursa kocamı alabilir miyim?”dedi Gülbahar ve Fahriye kıkırdadı gözüm ona kaymıştı gülüşü de kendi kadar güzeldi. Kız Görkem’de ayrıldıktan sonra resmen rahatlamıştı önce gözleri beni gördü sonra da Gülbahara baktı “meftun olduğum nasılsın”diyip anlından öptü ve Gülbahar’ın gözleri refleksle kapandı “seni daha düzgün bir vaziyette görseydim daha iyi olurdum ama seni görünce yine de daha iyi oldum”dedi bunlar gerçekten birbirine tutulmuştu Görkemi biliyordum ama kardeşimde tutulduğu için sevinmiştim açıkçası çünkü diğer türlü bu evlilik ona sadece azab olurdu böylesi daha iyiydi Görkem annesinin elini öpüp kardeşine de sarıldı annesinin sorularına cevap verdikten sonra bana döndü ve “sende gölgelemişsin berat hayırdır seni buraya getiren nedir?” Dedi sakin bir sesle “sende hoşgeldin abi” ve kafasını salladı “rahatsız ettim ama yardımınıza ihtiyacım var”dedim “elbette” dedi ve “ayakta mı konuşmaya devam edelim yoksa salona mı geçelim hee gizli dersen odama da geçebiliriz kardeşim”dedi “salona geçebiliriz abi Gülbaharlar anlattım şansda anlatayım”dedim ve her şeyi onada anlattım kızların fikirlerini de dinledikten sonra eğer babam evlendirmekte ısrar ederse ve Lale’nin kimsede gönlü yok ise buraya getir demişti. O akşam oradan çıktım ve Lale ile konuştuk ve kimse ile evlenmek istemediğini okumak istediğini söyledi bende kararına saygı duyup Görkem ile konuştum oraya götürmemi söyledi Lale hazırlandı ve birlikte oraya gittik Lale’yi Gülbahara emanet edip ben geri döndüm akşama isteme vardı ve biz sabahın ilk ışıklarıyla çıkmıştık kimse gittiğimizi görmedi ve akşama Laleyi aradıklarında kimse onu bulamadı babam çok sinirliydi salonun ortasında dört dönüyordu ve bir anda hizmetlilerimizden Nur içeriye girip “Celal efendi size bir şey demek isterim”dedi aklıma gelen başıma gelmesin lütfen diye geçirirken aklıma gelen tam olarakta başıma gelmişti “söyle”dedi babam sinirli bir sesle “ben sabahleyin Lale hanım ile Berat beyi evden çıkarken gördüm ve konuşmalarına kulak misafiri olmuştum Lale hanım sanırım Gülbahar hanımlarda” dedi ben kendime hakim olamayacağım sanırım kadın falan demeyeceğim ve gününü göstereceğim o kim ki beni babama söyler “doğru mu bunlar Berat” dedi ve iki saniye düşündüm ve “biz sadece Lale ile hava almaya çıktık ve sonrasında geri geldik” dedim “bana yalan söyleme. Eve geldiklerini gören oldu mu?!” Dedi ve kimse sesini çıkarmadı “eğer kızlarının fikrini alsaydın bir şeyler yaparken başına bunlar gelmezdi”dedim “sen bana karşı mı geliyorsun lan!” Diyerek karşıma gelip tokat attı ve dışarıyı doğru gitti paltosunu da almıştı kesin Görkemlere gidecekti, onları arayıp hemen haber verdim ve hazırlıklı beklemelerini söylemiştim ve bende yola koyuldum üç saatin sonunda oradaydım ama geç kalmıştım.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD