Gök Gürültüsü

Tartışma

18.Bölüm

Son işlerimi de hallettikten sonra yola çıkacağız ve bir süre daha buraya gelmeyeceğiz.

Yeva=Gülbahar

Falcı gitttikten sonra çok düşündüm benim buraya gelme sebebim Görkem miydi yani ben Görkemi tanımak için mi gelmiştim ama neden? Bütün günüm o kadar düşünceli geçmişti ki hiç bir şey yapamamıştım normalde yemek yapmaya yardım etmek istiyordum ama falcının bana dedikleri aklımdan çıkmıyordu ne kadar güvenebilirim bilmiyorum ama bu zamanlarda falcılar gerçekten falcıymış yani insan dolandırmaya çalışan öyle falcılar bulunmazmış zamanında üniversitede arkadaşlarımızla takılmıştık bu konulara severdik falcılara gitmeyi ama ben pek inanamazdım saçma gelirdi bana ama bugünden sonra fikrim değişebilir açıkçası ama bizim dönemimizde de doğru falcı bulunamıyor bir tanesinde dolandırılmıştık resmen her neyse yarın en iyisi Fahriye’yle birlikte dışarı çıkalım belki falcıyı yeniden bulabilirim bu sefer donup kalmadan belki sorularımı sorabilirim düşüncelere dalmış halim ile Aysel salona girdi “ ohh gelin hanım otursun bizde çalışıp duralım” dedi tıp tıp suratına baktım bu kızın altında kalmaya niyetim yoktu ama terbiyemi bozmadan tabii ki “daha bugün dışarıdaydın hem yardım isteseydin seve seve yardım ederdim Ayselcim” dedim Ayselcim kısmını biraz fazla vurgulamış olabilirim ama kız gerçekten sinirlerime dokunuyor sanki kuzeniyle değilde kocasıyla evlendim tövbe estağfurullah dedim içimden kız resmen en sonunda beni çileden çıkaracak hadi hayırlısı diyelim. “Daha iki günlük bir gelinsin kaç gündür susuyorum ama beni konuşturma” dedi hayır yani ben ters bir şey demek istemiyorum sabır sabır sabır “söyler misin acaba ne diyeceksin çok merak ediyorum” dedim “ yani gidip yalandan kendini acındırıp bu aileye geliyorsun Görkemi kandırıyorsun ve burada rahatına bakıyorsun ne âlâ dünya dimi” dedi ve güldüm baya kahkaha attım sonra Fahriye ve Fadime hanım içeriye girdiler “ evet nereden bildin sadece kendimi acındırarak kendimi Görkeme yamadım ama görüyorum ki sen beceriksiz çıkmışsın” dedim ve etraftaki herkes bu konuşmamla şoka girmişti resmen “ ne ne mana” dedi “ sen yıllardır bu evde kalıyormuşsun açıkçası ama sen kendini yamayamamışsın gördün mü? Ama Görkem her şeyin farkında sadece değilmiş gibi yapıyor ona göre ayağını denk al bence” dedim ve mosmor olmuştu “ hee bide gördüğün gibi benim öyle susan bir yapım yok zaten susmadığım için bu kadar eziyet gördüm ama kendimi ezdirmedim. Ben evlendirilceğimi duyduğumda evden kaçtım ve Görkem bana yardım etti ve o da ben de birbirimize aşık olduk yani şunu o küçük aklına sok Aysel kimsenin hiçbir şeyine göz koyamazsın. Tamam mı?” Dedim “ kızlar tartışılacak bir şey yok niye tartışıyorsunuz?” Dedi Fadime hanım “ ilk o bana laf söyleyince teyzecim kendimi savunma ihtiyacı duydum” dedi ve güldüm “tabii diyemezsin ya Görkemde gözüm var diye” laf attım ortaya tekrardan bana döndü “şükret ki Görkemle evlisin” dedi “ evli olmasaydım” diye sorduğumda “ zaten Görkem hiç senin olamazdı” dedi “ yeter artık tartışmanız bitsin. Aysel sende kendine gel artık abim evli bir adam” dedi Fahriye “ özür dilerim ben kötü niyetle dememiştim Gülbaharcım alındıysan özür dilerim” dedi ve yandan güldü tam gideceği sırada “kocam ve benden uzak dur yoksa sonuçlarına katlanırsın” dedim ve omzuna çarparak odama doğru çıktım yatağıma uzanmıştım zaten bugün Görkem sadece bir defa beni aramıştı ama Ankara’ya varınca da haber vereceğim demişti ama ses yoktu biz arayamıyorduk numara vermemişler ama aklım hep onda ona bir şey olmadığı sürece nerede olursa olsun sadece sağlıklı olsun şu anki bütün düşüncem bu yöndeydi bir süre sonra kapım çalındı “ gel” dedim ve Fahriye kapıyı açıp içeri girdi “ gelebilir miyim yenge” diye sordu normalde Gülbahar derdi ama bu sefer yenge demişti tabii arada ağzından kaçardı yenge kelimesi ama ilk defa isteyerek diyordu “tabii gelebilirsin”dedim “ nasılsın?” Diye sordu ben de “ daha iyi zamanlarım olmuştu. Sen nasılsın? İstersen gel otur” dedim ve yatağa oturdu “ nasıl diyeceğimi bilmiyorum ama germekten Aysel’in sana davranışları yüzünden çok özür dilerim tamam bende sana öyle çok bayılmıyordum ama sana böyle davranması hoş değildi” dedi ve bende içten gülümsememi sunup “ sorun değil Fahriye biliyorum bana bayılmadığınızı ama hepinize minnettarım çünkü hayatımı kurtardınız eğer bir buçuk ay önce abinle evlenmeseydim ve siz bana arka çıkmasaydınız şu anda dünyada ben yoktum” dedim ve üzgün bir şekilde bana baktı “ gerçekten özür dilerim istersen annemle konuşup dayıma gitmesini sağlayabilirim” dedi böyle bir şey beklemiyordum ama bunada ben izin vermezdim bu kız yıllardır burada yaşıyor sonuçta “ öyle bir şeye gerek yok” dedim ve “ yarın seninle dışarı çıkalım mı?” Diye sordum ve bana olumlu cevap verdi birlikte akşam yemeğine indik ve o gün böylece bitti bir sonraki gün Fahriye ile gerçekten dışarı çıktık bütün gün falcıyı aradım ama bulamadım. Sonraki günler tekrar tekrar dışarı çıktık ama yine hiç bir şey bulamadım. Yaklaşık bir buçuk hafta geçti ve yakında Görkem gelecekti erken gelebilirim dediği için ona söz verdiğim gibi duşu hazır tutuyordum. Dün evi aramıştı ve bugün geleceğini söylemişti akşama doğru kapı çaldı ve Fahriye kapıyı açtı kapıya baktığımda gördüğüm kişiyle şok olmuştum çünkü abim Berat gelmişti. Neden gelmişti peki?