10.Bölüm
Görkem
Dünün zorluğundan sonra bugün her şeyin güzel olması için uğraşacaktım ve güzel bir düğün hazırlayacaktım umarım her şeyi beğenirdi şu anda çünkü onu mutlu edebilmek için elimden gelen her şeyi yapmak istiyordum. O sade bir nikah kıyılacak olarak düşünse bile ben onun için bir düğün düzenlemek istiyorum çünkü her genç kızın hayalidir düğün gelinlikçiye gittim ve Gülbahar’ın nasıl birisi olduğunu geçen yakın zamanda çekilmiş olan bir fotoğrafından gösterdim ve gelinlikçi en güzel ve özel gelinliklerini seçip paketledi Gülbahar’ın seçtiği gelinliği satın alacaktım Kimse uyanmadan ben dışarıya çıktım ve bütün her şeyin ayarlamasını yaptım devlet memuru olmam sayesinde hiç sıkıntı yaşamadan bugün için nikah tarihi alabilmiştim on dört Ekim bin dokuz yüz yirmi üç bizim evlilik yıl dönümümüz olacak umarım güzel bir evliliğimiz olur.Bana bundan üç yıl önce deselerdi ki aşık olacaksın ve bir günde evlilik hazırlığı yapacaksın deselerdi asla inanmazdım ama şu anda geldiğim durum beni çok şaşırtıyor onun toprak gibi gözleri altında eziliyordum hayatımda o kadar güzel göz görmemiştim hele gözü ile gözünün altındaki benin uyumu beni bitiriyordu ben hayatım boyunca böyle güzel bir kadın görmemiştim gelinlikçi ile anlaştıktan sonra adamlar diğer verdiğim görevleri bitirmişti evden de Sevda hanımı almıştım çeyiz alış verişi yapsın diye en küçük ayrıntısına kadar düşünmek istedim biz sabah beşte evden çıkmıştık ve onda da eve döndük bir odaya her şeyi doldurduk güzelce ve benim odamı hazırlamalarını söyledim böylelikle akşam sıkıntı yaşamayacaktık saat on buçuk olduğunda herkes kalkmıştı Gülbahar da günaydın diyerek aşağıya indi beni görünce tebessüm etti ve bende tebessüm ettim ve kahvaltıya oturduk o sırada Fahriye konuştu”abi siz şimdi ne zaman evleneceksiniz?”Diye bense düşünmeden cevap verdim “sabah her şeyi hallettim Sevda hanım çeyiz alış verişi için yardım etti ve bugün için nikah tarihi de aldım.Gülbahar senin içinde uygunsa bugün nikahı kıyalım”dedim ben nikah tarihini almıştım ama onunda fikrini almak istiyordum “uygun sorun değil zaten elinde sonunda evleneceğiz”dedi haklıydı kahvaltıdan sonra “Gülbahar benimle iki dakika gelir misin?” Diye sordum o da sadece kafasını salladı ve üst kata çıktık her şeyi hazırladığımız odaya girdik ve yüzündeki şok olmuş ifadeyi gördüm
Yeva=Gülbahar
Odaya girdiğimizde şok olmuştum bir sürü çeyiz eşyası ve gelinlikler çiçekler falan vardı ve hepsi çok güzel duruyordu çok ince düşünmüştü ben baya bütün yüzümle gülümsedim ve yanağına bir öpücük kondurdum “çok teşekkür ederim hepsi çok güzel gözüküyor”dedim “hangisini seçmek istediğin sana kalmış güzel bir karım olacağı için hepsi üzerinde mükemmel duracak Fahriye ve Aysel’i de yanına çağırayım siz seçin”dedi ve o benim yanımdan gitti bir süre sonra Fahriye ve Aysel kapıyı tıklayıp yanıma geldi “müsait misin?” Diye sordu Fahriye bende “evet gelebilirsiniz” dedim ve içeriye girdiler onlarda baya şaşırmıştı “Görkem’in gönlünü nasıl fethettin? Kopya versene” dedi bir anda Aysel şaşırmıştım çünkü öyle bir şey yoktu “ben kimseyi fethetmedim o sadece beni korudu o kadar”dediğimde güldü “o kimseyi korumaz yani sevmediği kimseyi demekki sende gönlü var”dedi “bunları bana niye söylüyorsun ki ona söyle hayırdır yoksa senin mi onda gönlün var?” Dedim kızardı baya ben öyle söyleyince demek ki gerçekten de onda gönlü vardı ama demek ki Görkem’in onda gönlü yok zaten ben ona sormuştum “neyse tartışmayın hadi. Artık bizim ailemizdensin kimin gönlü olur olmaz fark etmez geldin mi evimize geldin ve hoş geldin. Hadi bakalım seçelim gelinliğini seni hazırladıktan sonra bizde hazırlanıcağız deniz kenarını hazırlatıyorlar düğün için yaa” dedi Fahriye “ o kadar şeye gerek yoktu gidip nikah dairesinde de kıyabilirdik”dedim ama Fahriye beni takmamıştı bile “abim asla öyle bir şeye izin vermez sana değer verdiği kırık metre öteden bile belli oluyor”dedi o sırada Aysel’in aşık olan yüzü daha da asıldı ve bende gelinliklere bakmaya başladım aralarında taşlı,etekleri püsküllü yere kadar uzanan dümdüz bir elbise vardı gövde kısmı taşlarla şekillendirilmiş bir elbiseydi çok şık batı tarzı bir elbiseydi krem tonlarıydı eldivenleri de vardı ve eldivenlerinde de taşlı püsküller vardı ve taşlı ve incili bir tacı vardı o kadar detay vardı ki aşık olmuştum resmen elbiseye ve ben abartı sevmeyen bir insanım öyle düşünün ama nedense bu çok hoşuma gitmişti kızların yardımıyla giyindim ve Aysel bende hazırlanmaya gidiyorum diyerek odadan çıktı o sırada “hadi gel saçını yapıp tacını da takalım”dedi Fahriye ve onu da hallettikten sonra oda hazırlanmak için gitti bir süre sonra Fadime hanım geldi o da çok güzel olmuştu ve benimle konuşmaya başladı”kızım çok güzel olmuşsun elbisen çok yakışmış”dedi bende teşekkür ettim ve konuşmaya devam etti “kızım artık sende benim kızımdın tamam seni ben doğurmadım ama unutmayasın senin ne Fahriye’den nede Aysel’den bir farkın var artık sende bu evin bir kızısın başın derde girer Görkemime söyleyemediğin bir derdin olur ben her zaman buradayım”dedi gözlerim dolmuştu ve hemen Fadime hanıma sarıldım “çok teşekkür ederim böyle bir zamanda beni desteklediğiniz için beni yalnız bırakmadığınız için çok teşekkür ederim”dedim o da gülümsedi ve sırtımı sıvazladı “her zaman yanındayız biz kızım”dedi “hadi bakalım saat sekiz oldu her şey hazır gidelim bakalım “dedi ve koluna girdim aşağıya indiğimizde Görkemi gördüm çok yakışıklı olmuştu traş olmuş ve kumral saçlarını yaptırmıştı lacivert gözleri resmen parlıyordu ve bana resmen çok değerli bir taşmışım gibi bakıyordu Aysel’e şimdi hak vermiştim bak o kadar güzel bakıyordu li çünkü Fadime hanım beni oğlunun yanında bıraktı ve koluna girdim deniz kenarının oradaki bir yalıya gittik ve çok güzel hazırlanmıştı yeni yeni popüler olan bir tarzdı bu zaman için vintage tarzına bir ilgim olmuştur her zaman ve burası da mükemmel bir şekilde hazırlanmıştı biz içeriye girdik nikahımız kıyıldı ve eğelenceli bir gece geçirdik bu gece biz bu yalıda kalacakmışız ve diğerleri eve gitti arkadaşlarımızı falan da uğurladıktan sonra artık Görkem ile baş başa kalmıştık.