Selvi'ninAnlatımıyla " Oğlummmm ! Güzelim benimmm ! Karaaaaaa ! Küstün mü sen bana bakayım ? Hımm. Hastaydım ama ! Ben hiç ihmal eder miyim seni güzelim benim. Güzel gözlümmmm ! Hele benim oğlumun yelelerine... Hele bu saçların güzelliğine... " hem onu tımar ediyor, hem de sözlerimle gönlünü almaya çalışıyordum. Çünkü Kara bana küsmüştü. Buraya geldiğimden beri onu çıkarıp gezdirememiştim. " Aynı senin saçlarına benziyor zaten ! " Duyduğum sesle arkamı döndüm. Halil İbrahim buradaydı. İlerleyip o da Yıldız'ın yanına gitti. " Seninki gece gibi Kara, benimki gecenin karanlığında parlayan Yıldız gibi beyaz... " Tebessüm ettim. Gerçekten Yıldız da çok güzel bir attı. Karşılıklı duran kapılar açılınca, atlarımız öne ilerledi. Başlarını birbirlerine sürtmeleri beni mutlu etti. " Yıldız ! G

