Halil İbrahim'in Anlatımıyla... Saatler akşama dönerken masada yemeğe oturmuştuk. Yeni evimizde. İçinde sadece sevdiklerimin olduğu evde... Emine abladan bizimle birlikte oturmasını istemiştim. Benim babam gibi kurallarım yoktu. Zaten evde 4 kişiydik. Annem oturamadığı için yalnızca 3 kişi vardık masada. Ben, Emine abla ve karım... Boncuk gözlüm artık karım olmuştu... Selvi Çamlık değil, Selvi Kara'ydı o artık... Sessiz salonda sadece kaşık sesleri yankılanıyordu. Saatin tik taklarını bölen bağırış ise dışarıdan geldi. " HALİL ! ÇIK ULAN DIŞARIYA ! " Bu ses babamın sesiydi. Selvi korkuyla başını kaldırıp hızla bana baktı. Elimi kaldırıp ona " Sen korkma boncuk göz. Ben konuşur gelirim şimdi. " diyerek sakinleştirmeye çalıştım. Başını iki yana sallarken yerinden kalktı. " Ne o eve geri

