Zamanın Bile Diz Çöktüğü Yer

367 Words
Zaman durduğunda ses çıkarmaz. Ne patlama olur, ne ışık. Sadece… sessizlik. Elif ilk bunu fark etti. Kampüs hâlâ oradaydı ama rüzgâr esmiyordu. Yapraklar havada asılı kalmıştı. Bir kahve bardağından damlayan damla yere düşmüyordu. Dünya nefesini tutmuştu. Kemal Elif’in yanındaydı. Elini tutuyordu. Gerçekti. Sıcaktı. “Başardık mı?” diye fısıldadı Elif. Kemal cevap vermedi. Çünkü zaman, cevaplardan önce bedel isterdi.Hava dalgalandı. Ne bir insan, ne bir gölge… Zaman geldi. Bir yüzü yoktu ama sesi vardı. Her yaşta, her tonda, her hatırada yankılanıyordu. “Beni kırdınız.” Elif başını kaldırdı. “Hayır,” dedi. “Seni özgür bıraktık.” “Özgürlük düzeni bozar.” Kemal Elif’in önüne geçti. “Bedelini ben öderim.” Zaman sustu. Sonra güldü. “Zaten ödedin.” Kemal dizlerinin üzerine çöktü. İnsan olmanın bedeli şimdi tamamlanıyordu.Kemal’in bedeni ağırlaştı. Artık ne zaman yankıları, ne büyü, ne sonsuzluk… Sadece ölümlülük. Elif onun yanına çöktü. “Hayır,” dedi. “Bunu kabul etmiyorum.” Zaman fısıldadı: “Biriniz beni tutarken, diğeriniz benden kaçamaz.” Elif anladı. Bu final bir kazananla bitmeyecekti. Bir dengeyle bitecekti.Elif ayağa kalktı. Bileğindeki iz son kez parladı. “Ben kapı değildim,” dedi. “Ben anahtar değildim.” Zamana baktı. “Ben soruydum.” Zaman ilk kez duraksadı. Elif devam etti: “Beni seçtin çünkü ben kararsızdım. Ama artık değilim.” Elif kalbine dokundu. “Zaman senin değil. Aşk da benim değil. Ama seçim… benim.”Elif mührü kırdı. Ama kendini yok ederek değil. Hatıralarını bırakarak. Kemal’e baktı. “Beni hatırlamayacaksın,” dedi. “Belki sesimi, belki adımı…” Kemal ağladı. “Sevdiğimi bile unutursam?” Elif gülümsedi. “Sevgi hatırlanmaz,” dedi. “Sevgi olur.” Ve Elif, zamanın içinden çekildi.Zaman bağırmadı. Zaman yıkılmadı. Zaman… yoruldu. Çünkü ilk kez biri ona hükmetmemişti. Sadece anlamıştı. Zaman geri çekildi. Kampüs yeniden nefes aldı. Yapraklar düştü. Damla yere vurdu. Dünya devam etti. Ama Elif yoktu.Kemal hastanede uyandı. Başında bir hemşire vardı. “Yanınızdaki kız?” diye sordu Kemal. Hemşire duraksadı. “Yalnız geldiniz.” Kemal’in kalbi acıdı. Nedenini bilmiyordu. Ama acıyordu.Kemal yaşlandı. Normal bir hayat yaşadı. Akademisyen oldu. Tarih anlattı. Zamanla ilgili makaleler yazdı. Hep eksik bir şey hissetti. Hiç evlenmedi. Bazen rüyasında bir kız görüyordu. Yüzü net değildi ama sesi tanıdıktı. “Başla” diyordu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD