DİLA
Sarp’ı bu işe karıştırmayacağım diye bin kez kendimi tembihlememe rağmen dayanamamıştım yine. Dilime tüküreyim! Gerçekten de Asya’nın dediği gibi kocişime şikayet etmiştim ama dayanamamıştım artık.
“Ne?” dedi Sarp koltuğunda doğrularak. “Ne dedin sen?”
“Bana mı soruyorsun?” diye çıkıştım. “Bu saçma evlilik, Asya’nın lafları! Yeter artık! Benim onurumu nasıl böyle hiçe sayarsın?”
Sarp’ın yüzü kasıldı. “Asya sana ne dedi?”
“Sevgilim kimmiş diye bile sormadığına göre… Duyduklarım doğruymuş! Sen varya sen… İğrenç birisin Sarp. Gerçekten kötü birisin. Sormana gerek yok, Asya’nın ne dediği belli!”
“Asya sana ne dedi!” diye gürledi bu sefer. Belki de ilk kez Sarp’ı bu kadar hiddetli, bu kadar kontrolü kaybetmiş görüyordum.
“Senin ona deliler gibi aşık olduğunu! Evlenecekmişsiniz a
