Abim mutfakta yemek yapmak için uğraşırken yaşadığım şu zamanı düşündüm durdum. Altan'ın bana neden bu kadar esrarengiz geldiğini, bunlardan bir anlam mı çıkarmam gerektiğini düşünüyordum. Yalan söylemekte başarılıydı ama benden hariç diğer kişilereydi bu başarı. Bizi o kurtarmıştı, aynı bizim yaptığımız gibi. Yoğum bakımda kaldığım zamanı hatırlıyordum. Yani bölük pörçük olarak. Bazı sesler duymuştum, bazı hikâyeler ve kulağa hoş gelen bir sesle okunan şiir. Belki bilincimin bir uydurmasıydı ama ben gerçek olduğuna inanmak istiyordum. Gerçekle hayal arasındaydı sanki. Neden böyle düşündüğümü bilmiyorum ama sanki o ses Altan'ın sesiydi. Bana bir şeyler anlatan, şiir okuyan. Eğer kulaklarım beni yanıltmamışsa Cahit Külebi'den Hikâye şiirini okumuştu. Sevdiğim bir şiirdi. Altan'ın sesiyle

