Tıkırtı ⚡

411 Words

Asya Ameliyatın ardından odanın ışıkları sanki daha parlak, zaman daha yavaş akıyordu. Ellerim hâlâ Emir’in elindeydi; parmaklarım onun soğuk, ama artık ritmik olan nabzını arıyordu. Onur ve Serdar sedyeyi dikkatlice taşıyarak bizi daha güvenli, nispeten steril bir bölüme yerleştirdiler — ne kadar “güvenli” olursa artık... Elektrikli monitörlerin bip sesi kulaklarımda çınlıyordu; her bip, bir nefes daha alıyor oluşunun kanıtıydı. " İyi olacak." dedi ağlamayı bırakmış Derya. Onu unutmuştum bile. Başımı salladım. " İyi olacak..." diye tekrar ettim. O da sustu ve köşesine çekilip daha bir şey demedi. Gözlerimi kapattım, ama karanlıkta Emirin yüzünü görmeye devam ettim. Dudakları hâlâ mor, elleri hâlâ terliydi. Kalçasına, göğsüne vurulmuş, her yeri yara doluydu; ama onda bir şey değişme

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD