Asya Telefonum çalınca kalbim yerinden fırlayacak gibi oldu. Ekranda babamın adı yazıyordu. Neden arıyordu ki? Bir an açmamayı düşündüm. Ama içimde kötü bir his vardı. Titreyen parmağımla açtım. “Alo?” “Peşinizde adamlar var! Siz kız kaçırırken neyi düşünüyordunuz, Asya?!” Babamın öfkesi telefonun ahizesinden fırlayıp yüzüme çarptı. Arkamda oturan Serdar, babamın sesini duyunca istemsizce hazır ola geçti. Emir hızla bana döndü, gözlerim ise panikle kapandı. İçimden defalarca lanet okudum. “Ne kızı—” diye daha soramadan babam yine bağırdı: “ASYA! Hemen Emire ver!” Elleri titreyen bir asker gibi telefonu Emir’e uzattım. O, hiç vakit kaybetmeden aldı, sesi kıstı. Çatık kaşlarla dinlerken bakışlarını aynadan bize çevirdi. “Fark etmedim, komutanım…” dedi kendi kendine kızar gibi. Direks

