Doğruldum. Kaçınılmazdı bu iş, biliyordum. Her halükarda o ne istiyorsa yapacaktım zaten. En başından beri bedenime söz geçiremiyordum. Zaten Karan gibi bir adamla da mümkün değildi bu. Varlığı bile tüm hücrelerimi şehvetle doldurmaya yetiyordu. Koltuğa oturdu ve beni üzerine doğru çekerek gözlerimin içine baktı. “Seni ilk gördüğüm andan beri içine girmek istiyorum Havin…” diye fısıldadı. “Tam da bu pozisyonda…” Bu pozisyon ona kucak dansı yaptığım pozisyondu. Dudaklarımı dişledim… “Ben…” “Sen bu odadan çıkmak için çok geç kaldın.” Beni belimden tutarak aşağı doğru eğilirken ne olduğunu anlamadan kollarımı boynuna sardım. Koltuğun hemen yanındaki sehpadan telefonunu aldı ve… o gün barda ona kucak dansı yaptığım şarkıyı açtı. “O kucak dansını yeniden istiyorum, aletim böyle dimdikk

