Odada sinirle voltalar attım. Karan’ı kırmış mıydım? Evet. Üstüne gitmiş miydim? Biraz. Çenem asla rahat durmuyordu ki! Ona dün ondan utandığımı söylemiştim bugün ise babası gibi beni aldatacağını. Demir’i sakladığı için babasına içten içe kızdığını biliyordum. Haksızlık ediyordum ona ama bende kendimce haklıydım. Birden kendimi olmak istemediğim bir yerde, tanımadığım bir adamla evlenirken bulmuştum. Üstüne birde aile içi skandallarımızın ardı arkası kesilmiyordu. Konakta dert bitmiyordu. Odamdan çıktım. Tam karşımdaki kapı Karan’ın çalışma odasıydı. Kapının altından gece lambasının ışığı süzülüyordu. Derin bir nefes aldım ve hızla odaya girdim. Masanın başında oturuyordu. “Birde bana dağ ayısı dersin,” dedi ters ters. “Kapı çalmak diye bir şey duymadın mı sen?” “Bak ben öyle

