SANCAK
“Seninki birkaç kere seni sordu,” dedi Malik kapıdan içeriye girdiğim sırada. “Artık konuşmaya niyetin var mı yoksa hala düşünmesi için zaman vermek niyetinde misin?”
Bazen gerçekten çok ve gereksiz konuşuyordu.
“Adamları naptınız?”
“Adreslerine teslim ettik.”
“Güzel. Bana saldırmaması gerektiğini artık öğrenir.” İçeriye geçip kendime bir viski doldurdum. Eylül ile yüz yüze gelmeden önce biraz sakinleşip düşünmeye ihtiyacım vardı.
“O kadar kolay pes edeceğini düşünmüyorum,” dedi Malik.
“Düşünmek için değil, söylediklerimi uygulamak için yanımdasın.” Dudaklarını birbirine bastırırken gözlerinden gölgeli bir ifade geçti. Ne zaman biraz taviz versem gerekli gereksiz konuşmaya başlıyor, anca canımı sıkıyordu.
“Eylül ne durumda?” Viskimden bir yudum alıp koltuğa oturdum. Bakışla
