EYLÜL
Kaçmayı başaramamıştım. Evde kimsenin olmaması önemli değildi. Kapının önü adam kaynıyordu. Evin içinde ne kadar insan varsa onlar da dışarıda görevlendirilmiş gibiydi.
Nikah için de umutlanmıştım ama büyükelçilik binasındaki konsolosluk şubesi yerine, Milano başkonsolosluğunu tercih etmişti Sancak. İşlemleri halleden adamın da onun adamı olduğu öyle belliydi ki açık kapı kalmamıştı hiç…
Her şekilde önlemini alıyordu pislik herif!
İki gün boyunca Sancak’ın bana dokunmasının, en azından yatağa atmasının önüne geçmiş olsam da henüz kaçmayı başarabilmiş değildim.
Aklımı karıştıran bambaşka bir konu vardı. Ülkeden iki mafya Sancak sınırdışı edilmediyse, bu adam Deniz’i kaçıran adamdı. Panikten ve kaçma çabalarından dolayı aklıma gelmeyen gerçeği hatırlamak, üstümde soğuk duş etkisi
