SANCAK Tahammül sınırlarım bugün bendini aşmış, bir yıkım gerçekleştirmek üzereydi. Matteo denen pezevenk Eylül'ün adını ağzına aldıkça, o ağzını kurşunlarla doldurmak istedim. Benim karımın adı. Uzun zamandır hissetmediğim bir öfkeydi bu. Öyle anlık bir sinir harbi değil. Kötücül, karanlık bir öfke yaylım ateşine tutuyordu bedenimi. Sahte bir sakinlikle Eylül'e yaklaşmasını izlerken buranın kana bulacağına emin olmuştum. Orospu çocuğu gerçekten seviyordu Eylül'ü. Yanımıza kadar gelip hesap sormaya çalışması benim için bardağı taşıran son damlaydı. Sanki hâlâ hakkı varmış gibi. Sanki hala Eylül’ün hayatında bir yeri, bir söz hakkı varmış gibi. Eylül'ün de ona olan bakışlarını fark etmek kanımda buz gibi bir acımasızlığın akıp gitmesine neden oldu. Sonra o buz alev aldı. Fitili çeki

