"İçimden bir ses, ‘Bağır, karşı çık, kendini koru...’ dedi ama boğazıma düğümlenen acı bir yumru yüzünden hiçbir şey çıkmadı dudaklarımdan. Gidişini izledim. Sanki dilim tutulmuştu. Öfkesinin her kelimesi, derimi yırtan soğuk bir bıçak gibi saplandı içime. Bir kelime bile etmedim. Ne söylesem zaten boşuna olacaktı. Çünkü o hep bildiğine inanıyor, ben ne dersem diyeyim değişmeyecek düşüncesi. ‘Seni sadece bu iş için verdiler bana..’ dediğinde içimde bir şeyler kırıldı. Parçalanmadı, çünkü parçalanacak kadar bile bütün değildim artık. Onun gözünde ben, sadece bir bedendim. Bir eş değil, bir insan değil… Sadece hazır bir beden. İçimi bir iğrençlik duygusu kapladı. Kendimden tiksindim. Varlığımdan, nefes almamdan… Kimse sadece bir beden değildi. Olamazdı. Bütün bu yaptıklarına ve tavırların

