Sabahın ilk ışıklarıyla Mustafa uyandı. Yanında uyuyan Helen'i kaydı, gözleri. Yataktan kalkıp üzerini giyindi. Odasından çıktı. Koridorda yürürken silahtar geldi. Önünde eğildi. "Hünkarım haber geldi. Şehzade Beyazıd hastalanmış, hekimler durumuyla ilgileniyormuş." dedi silahtar. Mustafa duyduğuna üzülse mi sevinse mi bilemedi. Yüreğine kor ateş düşmüştü. Ne kadar tahtını geri almak istese de bu yaptığı için bir ömür kendini suçlayıp duracaktı. "Öyle ise Cem sultana haber gönderin. Saraya geri dönsün." dedi Mustafa. Silahtarın yanından geçip gitti. Üzerindeki kaftana daha çok sarıldı. İçinde kaybolmak ister gibi, kendi suç işlemiş bir çocuk gibi hissediyordu. Bahçeye çıkıp minderlerin üzerine oturdu. Askerleri okunu ve yayını getirmelerini söyledi. Askerler oku ve yayı getirince Mus

